Zamanın esiri olmuşuz farkına
bile varamadan. Sağımız solumuz firari kaçak cümlelerle dolu. Bütün
tasmalarımız ellerimizde. Kendi darağacımızda sallandırıyoruz keşkelerimizi.
Sudan sebepler ıslatıyor bizi, sudan sebepler hırpalıyor. Sudan sebeplerden
kaçıyoruz. Sırılsıklam olduk. Her yanımız toz olmuş. Biz toz olmuşuz. Biz yok
olmuşuz. Hangi zaman.. hangi zamanın içinde sıkışıp kaldık? Hangi akrep
zehirledi, hangi yelkovanın gölgesine siper ettik yüreğimizin gökyüzünü.
Karanlıktan korkuyoruz diye açık
ettik bütün yaralarımızı. Mevsimlere, aylara, saatlere anlamlar yükledik. Yalnızlığa
kafa tutabilmek için kendimizden vazgeçtik.
Yere düşen çiğ tanesiydik biz, olamadık bir türlü, bir türlü yağamadık. Bir damla olup hayat veremedik. Hep kaydık, hep kaydırdık ayakları; ayakta duramadık – sendeledik. Hüzne boğulduk, türkü söyledik, rakı içtik. Şimdi anason kafasıyla dönüyor hayaller. Bir şeye ihtiyaç var, bir şeylere. Bir su değiştirecek belki kimyamızı, belki o zaman yeşereceğiz. Belki o zaman anasondan rakılığa doğru dev balıklarla göç edeceğiz bilinmeyenlerin ülkesine.
Yere düşen çiğ tanesiydik biz, olamadık bir türlü, bir türlü yağamadık. Bir damla olup hayat veremedik. Hep kaydık, hep kaydırdık ayakları; ayakta duramadık – sendeledik. Hüzne boğulduk, türkü söyledik, rakı içtik. Şimdi anason kafasıyla dönüyor hayaller. Bir şeye ihtiyaç var, bir şeylere. Bir su değiştirecek belki kimyamızı, belki o zaman yeşereceğiz. Belki o zaman anasondan rakılığa doğru dev balıklarla göç edeceğiz bilinmeyenlerin ülkesine.
Çok sustuk, çok…
Havlayan bir köpek kadar hırlıyor yüreğimiz. Ağzımızın içi kurak bir iklim kadar sert. Yüreğimizin üzerine çığ düşmüş. Enkaz altında bütün söyleyemediklerimiz. Ağzımızın içi çamur kokuyor. Her yanımız vıcık vıcık. Bir çiçeklik nasıl mı bataklığa dönüşür / evet o benim resmim / tam da vesikalık.. Biz hangi ara bataklık olduk. Bir el, bir ses ver. Boğuluyorum… boğuluyoruz. Yeşile aç yüreğimiz; açız. Yoksulluklarımız bitmeyecek, bitince aşk başlayacak biliyorum. Her adımda batıyoruz. Batıyorum. Eşeleme beni, eşelemeyelim birbirimizi. Çamura basarsan, kirlenirsin. Yaklaşma…
Havlayan bir köpek kadar hırlıyor yüreğimiz. Ağzımızın içi kurak bir iklim kadar sert. Yüreğimizin üzerine çığ düşmüş. Enkaz altında bütün söyleyemediklerimiz. Ağzımızın içi çamur kokuyor. Her yanımız vıcık vıcık. Bir çiçeklik nasıl mı bataklığa dönüşür / evet o benim resmim / tam da vesikalık.. Biz hangi ara bataklık olduk. Bir el, bir ses ver. Boğuluyorum… boğuluyoruz. Yeşile aç yüreğimiz; açız. Yoksulluklarımız bitmeyecek, bitince aşk başlayacak biliyorum. Her adımda batıyoruz. Batıyorum. Eşeleme beni, eşelemeyelim birbirimizi. Çamura basarsan, kirlenirsin. Yaklaşma…