Sıcak..
Çok sıcak..
Vay amına koyim , böyle sıcak hava mı olur.
Demek ki oluyormuş.
Şuan evin bütün camları açık , evde çıplağım. Dış kapı
açık. Biri gelse ne cevap veririm diye yanda kağıda not aldım. Uzunca yazdım.
Geçen gece dörde kadar benim kitap zımbırtısına bi şeyler karalıyayım dedim.
Geç yattığım için odanın kapısına not yazdım ; U-YAN-DIR-MA-YIN..
Saat dokuzda annem dürttü , “kalk saat kaç olmuş halâ
uyuyosun..”
Saate baktım , annemle göz göze geldim. Kapıdaki yazıyı okudun mu dedim . Evet dedi ,
onu yazmasaydın uyandırmayacaktım. Kalktım. Salona geçtim tekrar yattım.
Uyandığımda tüm sineklerin tecavüzüne uğramıştım. Hayattaki en çaresiz anım
sineğe sövdüğüm o dakikalar. Sinekte ne ana kaldı ne avrat kaldı , ne götü
kaldı , ne ağzı kaldı.. Yeni yeni küfürler keşfettim.Kalktım , biraz daha
yazdım. Bitmiyor arkadaş bu kitap.. Bi şey yazıyorum , yok diyorum bu burada
kısa kaldı ; biraz derinine gireyim. Dünyanın sayfası oldu. Sanırım delirmeye
başladım. Etrafta benden dört beş tane daha görüyorum arada , olum harbi
diyorum bak. Hepside farklı kıyafetlerle geziyorlar , işin tuhaf tarafı o
kıyafetlerden bende yok. İşin daha tuhaf tarafı benden birkaç tane daha
olmasını sorgulamıyorum ; yeni kıyafete verecek parayı nereden buldunuz
diyorum. Biri camı açıp sigara yakıyo , siktir git lan diyorum! Ama ben diyorum
, asıl olan ben.. benim kopyalarım değil. Siktir git deyince çok üzülüyor. İki
nefes alıp atıyor sigarayı , gözleri doluyor. Meğer ne çirkin gözlerim
doluyormuş. Sonra geliyor , bak oğlum diyorum – sigarayı bırakalı çok oldu içme
şu mereti. Diğer ben geliyor , harmanım olum sar bişeyler de içelim diyor.
Siktirin gidin lan diyorum , hepsi gidiyor.
Herkes gidiyor
Bi şekilde
Devamlı..
Sanki bir yerlere yetişecekler gibi herkes gidiyor.
Ben çok normal bir adam değilim. Beni sevmeyi denemeyin
diyorum bazen çevremdekilere. Yada hayatıma girmek isteyenlere. Bunun bir
cinsiyeti yok – erkek yada kadın fark etmez. Dost – Düşman herkese diyorum.
Ben olmasını istediğiniz kişi asla olmam. O yüzden
hayatım boyunca hep yalnız kaldım
Ah amına koyim!
Çevremde arkadaşlarımın ilişkilerine bakıyorum. Ve
diyorum ; yok.. ben olamam. Ben dayatmalara gelemem. Ara , mesaj çek , kim o ,
kimdi o , kiminlesin , gözlerin daldı neyi düşünüyosun , ilk kiminle seviştin ,
sadece benimleyken mi bu kadar erken boşa… bunu siktir et , amaaaan!
Olmuyor işte.. Ama bana kızmayın , çünkü olabilmek içinde
çok denedim. Çünkü hayatın belli bir kalıbı bu onu anladım. Mutluluk için
kölelik şart.
Yılışık erkeklerden nefret ederim mesela. Kodumun geri
zekalıları. Bunlar beyinlerinde penisini taşır , onunla yatıp kalkarlar. Bir
dişi yeter onu kaldırmaya , o kalktıkça dökülür , kalktıkça bir şeyler demeye
başlar. Sizleri de anlamıyorum.. Hepinizi – tüm dünyayı!
Çok şey istemedim sizden / hepinizden. Samimiyet ? Bu
kadar zor olmamalı. Bıyık altından küfür etmeyin bana , yüzüme sövün. Anlatabiliyor muyum kendimi ? Belki yine
hayır.
Beni anlayabilen o kadar az kişi var ki. Onlarda beni el
üstünde tutuyorlar. Onu da istemiyorum. Ağzımdan çıkan her cümleyi not
edeceklermiş gibi. Ama bazen sevildiğini bilmek mutlu ediyor.
Boğuluyorum ben bazen..
Aha benden biri girdi içeri yine. Durun bakayım ne yapacak.
Kalem alıp çıktı la.
He ne diyodum. Olmuyor işte.. Bu hayatın kurallarına
boyun eğemiyorum bir türlü.
Yirmialtı yaşındayım. Yaşımdan ötürü hayatımda boyunca
sürekli ya ufak yada büyük katagorisinde tutuldum. İnsanlar beyin yaşlarını
bilmeksizin konuştu. Kimisi ağzıyla kimisi götüyle.
Ama görebildim.. Ağızlardan sıçanı görebildim. Dünyanın
bir dengesi varsa oda budur.
Ahh.. Neyse. Bir çok güzel arkadaşım beni mimlemişti , o
dönemlerde hiç bir şey yazasım yoktu – yazamamıştım. Nes’im benim için
değerlidir. Bu gecikmeden dolayı affına sığınıyorum.
Ya birde ben bu mimi neşeli zamanlarımda yazmayı
seviyorum. Şimdi neşeli filanda değilim ama sıcak çarptı sanırım. Karambole
geldi.
Aslına bakarsak , hepimiz karambole gelmedik mi ?
:)
1)Telefonun nerede?
Sağ çaprazımda duruyor
2) Partnerin?
Jartiyerli
olsun.
Yok , yok :)
Yani partner
yok
3) Saçlarin?
Yok.
Çoğu döküldü
4) Annen?
Yaşıyorsam eğer , sebebim.
5) Baban?
eyvallah.
6) En sevdigin eşya?
Kitap ayracım
7) En son gördüğün rüya?
Ahahha :d
Burada yazılmaz ((:
8) Hayalindeki araba?
Ayağımı yerden kessin yeter.
Ama bi scirocco ya hayır demem.
9) İçinde bulunduğun oda?
Sıcak..
Ses sistemi yaptım. Duvarların dört bir yanından Neşet
Babanın sesi geliyor
Ha birde her yeri yazdım.
Duvarları siyaha boyayıp , yazılar eşliğinde zihinsel
ölümümü gerçekleştirmeyi düşünüyorum.
10) Korkun?
Yükseklik
11) On sene içinde ne olmak istiyorsun?
Yarattığım bir karakteri izlemek..
Yada bir sinema filmi senaristliği..
12) Sen ne değilsin?
Pezevenk
13) En son yaptığın şey?
Kıçıma don giydim
14) Üzerinde ne var?
Don.
onuda yeni giydim he. İki üst soruda olsaydı hep beraber sıçmıştık. iyi denk geldi.
15) Senin hayatın?
Bunu ben değil de benim hayatım cevaplasın.
Ona sorun.
Tolgayla nasıl uğraştığını bir bir anlatsın.
Şimdi burada ben yazsam , olmayacak. Herkes acı çeker
ama herkes yanmaz..
16)Moralin?
Bilmem.. iyi yada kötü kavramına hiç sokmadım.
İçimdeki huzursuzluğu tanımlamaya “moral” sıfatı
yetmez.
17) Şuan ne düşünüyorsun?
Bu sıcakta Şirinevlere nasıl gideceğimi
18) Senin bilgisayarin?
Gideri var
19) Bira?
Bomonti.
Olsada içsem. Canım çekti
20) Aşk?
Üç harfli.
Dileyen soruları cevaplayabilir.
Bol serin günler :)