Merhaba ey gece.
Merbaha ile söze girdiğim için kusuruma bakma . Artık ne
zaman ne yazacağımı şaşırıdm. Söylenenleri duyuyorum ama algılayamıyorum.
İnsanların gözünün içine bakıyorum boş boş. Bugün ilk kez korktum. Belki de
onca şeyden sonra ilk kez korktum. İlk kez hayatımı yazmak istedim. Bu fikir
niye düştü aklıma hiç bilmiyorum.Ama düştü bir kere. Bir sürü siyah gördüm
etrafta. Herkesi siyah gördüm. Kendimi görememek için her yeri kararttım.
Kendimden kaçmak için tüm insanlardan kaçtım. Herkesten ve her şeyden
kaçabilmek gibi bir yeteneğimin olduğunu çözdüm. Kaldıramadı midem. Kaldıramadı
yüreğim tekrardan aynı şeyleri görmeye / düşünmeye.
Önce aklıma oniki yaşında kurduğum cinayet planı geldi.
Belki de onüçümde Hülya’nın denizde boğulup evde yas tutulmak için konulan
bedeni geldi gözümün önüne. İstemezdim çalmayı. Çalmak bir şeyler kazanmak
değildi ; sebebini bilmediğim bir hırs vardı içimde.Ansızın aklıma Umut geldi. Sırdaşımdı la benim. Böyle yabancı gibiydi her şeye. Sanki bir küfür olarak gelmişti dünyaya. Bir hayat kadınının oğlu olarak gelmişti dünyaya. Ona hep hayat kadının çocuğu demişler. Şimdi asılolanını yazmadım , küfür filan ettim zannedip beni ayıplarsınız. Umut'un o sözü yankılandı belki de kulağımda; "ağabey annemi becermezsin dimi?" . Burada kullandığım "becermek" kelimesini anlamışsınızdır dimi? hani şu amerikan filmlerinde filan kullanılan. ha dur daha net belli edeyim ; erkekte olup kadında olmayan organ baş harfi "s". Aman Tanrım! Ben çok küfürlü şey yazdım gibi geldi şuan. tamam tamam aman susayım.
Sonra bir şiş gördüm o
karanlığın içinde.. göğüs kafesime ve omuriliğime saplanan o şiş geldi gözümün
önüne. Ansızın ilk aşkım da gelmiş olabilir gözümün önüne. Bir fahişe olduğunu
öğrendiğimde çok koymamıştı. Çünkü bedenini başkalarıyla paylaşıyor diye onu
bırakacak kadar nankör değildim. Yıllarımı verdim. Yok hayır küfür etmeyeceğim
bu yazıda çünkü rahatsız oluyormuşsunuz. Tam dört sene boyunca arada sırada
keraneye gittim. Otele kız götürdüm. Hiç biriyle yat(a)madım.Gerzek gibi onlara
hayatımı anlattım. Kimisi şeyine takmadı aldı parasını gitti. Kimisi dinledi.
Yine aynı durumda olsam bu sefer şey etmeden bırakmazdım. Burada “şey etsem”
dedim ya küfür o aslında ama siz sakın küfürlü şeyler diye düşünmeyin. Çok
sonra fark ettim hayatın bana ne çok küfür ettiğine. Bakmayın kızgınlığıma ve
öfkeme. Her seferinde eyvallah dedim. Vardır bir sebebi dedim. Sınanıyorsun
ulan dedim. Ben alttan aldıkça o bana daha çok küfretti. Ben sustum o sevdi ;
hayat nasıl sever bilirsiniz. Benim bir arkadaşım vardı kardeşim dediğim. Öldü
la o. Aslında çok kişi öldü. Sanki süregelen bir durummuş gibi herkes bir anda
öldü. Cengiz ölmeden önce tespihimi istemişti , vermedim. Küfürlü muhabbet
geçti aramızda. Tabi burada ki küfür geyik maksatlı. Ama ben şimdi küfür
yazarsam siz beni ayıplarsınız. “Sevdir git olum erkek adamın tespihi istenmez”
dedim. “Eyvallah kardeşim “ dedi.
Cengiz’im öldü la benim. Soyadımız bile aynıydı. Bak yanda
ki cümlenin sonuna yine küfür yazmıştım da sildim. Sonra ayıplıyorsunuz beni.
Sonra gidip mezarını kazdım onun. Beni tutmasalardı yerin dibine kadar
kazardım. Toprağına verdim tüm hıncımı. Gömdüm oraya o tespihi. Ben normal bir
adam değilim la. Vallahi bak. Önceleri bu kadar karanlık fazla diyordum , şimdi
o karanlıkla beslenir oldum. Aslında küfür eden ben değildim . Her insan
hayatın / hayatının bir yansımasıdır. Neyse , ben kaçayım. Şimdi küfür müfür
ederim ayıplarsınız beni yine. A bak ayıp dedim ama bu orada ki , yani şey
edilende ki ayıp değil. Kötü sözün ayıbını şey ettirdim.
Eyvallah..