9 Şubat 2013 Cumartesi

Parçalanmış Gülüşler


Şairin halinden şairler anlar
Anlamayanlara kızmıyorum ama
Odunluk baki ise sadası hoş olmuyor..
Iki gram duygu döküyorsun kağıda
Buhar olup uçuyor....
Yahu diyorsun bu kızışmış odunlar,
Şu budakli kereste
Nasıl olur da babası olur bu bembeyaz,
Şu duygu yüklü kağıtların..
--Kusura bakma ağac kardeş, sözüm meclis tatilinde zaten--

Milliyeti olur mu bir kavağın?
Ya da cinsiyeti bir kütüğün?
Yok yaa !
Anan ana kralicemi senin?
Kral çıplaksa şaşmamalı yani..
Yani kısacası bu harf kalabalığını, bu alfabeyi
Anlarsa Şair anlar, gerisi yalan anlar.

Bir çiceğin söylediği türküyü
Kim duyabilir ki bir Şairden başka?
Hangi yontma taş numunesi seyrederki bulutlarin dansını?
Yıldız kayarken orgazm olan amipleri saymiyorum bile
Ve sevda...
Inadina, ölesiye, öldüresiye sevda!
Öylesine yaşansada..
Şairler olmasa ayrıliklar yetim kalırdı,
Acılar kimsesiz,
Bütün türküler enstrümantal,
Şarklıların gözü kör
Ve bütün şiirler ateist olurdu...

Bu bındıldağı olgunlasmamış kıtada
Yaşanan her gayri resmi çiftleşmenin adı Sevda,
Soyadını bilmiyorum,
Yırtılmış bir fotoğraf gibi birşey olmalı sonrası,
Parcalanmıs gülüsler...
Yine de ağlayan bir cocuk resmi geliyor gözlerimin önüne
Eskiden otobüslerin arkasina yapistirirlardı
Eskiden, sevdalar cocukları böyle ağlatmazdı
Ve bu Sair hayatının en cıvıl cağında vesair olmazdı
Sair olmasaydı eğer..
--Bir dakika bile durasım gelmiyor şu dünyada
Gözlerimdeki o cocuk vize vermese--

Ben kadınları felsefe okurken sevdim
Geometri ve matematiğin en yakıştığı canlılardı
Ama hayatta en hakiki mürsit
Ve egemenlik kayıtsız sartsiz erkeğindi..
Rosa Lüxemburg gibi olmasa da
Ana gibi vefalı olsun, eli nasirlı, ter koksun
Ama bir kadınım olsun, ben de erkeği..
Ne bilirdim bu kadar erken tanıyacağımı Ihaneti
Ihanet, eski, modasi gecmis bir kadin adı gibi
Ihanet, Ahmet, Mehmet gibi
Cinsi cibilliyeti yok!
Üzerime sinen bir gölge gibi takip ediyor beni
Ve ben anladım ki kadını da, erkeği de aynı avrupada
Anladım ki akıl ve yürek,
Göbek deliğinden bir karış aşağıda taşınıyor burada
--Inanmiyorsan ölc!--

Artik deplasmanda yaşanıyor sevdalar
Tribünler boş, sahada `haydi bastir`sesleri
Kim derdi ki
Oksijen tüketen iki biyolojik canlinin Grekoromeni
Getirecek bu dünyaya bir melegi..
Ve kim derdi ki, o melegin ağlayan fotoğrafi asılacak
Çocukluğumun otobüslerine..
Şairler ağlamaz,
Ağlar bir melek otobüs camında..
Meleğin babası yollu, anası belli
Otobüs kendi yolunda
Ve Şair otobüsün direksiyonunda

Benim babam hic ölmedi ve hic cocugum olmadi benim
Hic evlenmedim, güvenmedim Ihanet`e
Yirmiüc yasinda ve hala cobanlik yapiyorum yüregime..
Hicbir kadinin kurdugu cümlenin hakiki öznesi olmadim,
Kaşının yayında Vivaldi çaldığım bir cennet firarisi de olmadı,
Hicbir kadının kehribar kokusu bir geceden fazla kalmadı benimle
--Bulmus Tarla Palas`i yatiyor belesten,
Malum deplasman muhabbeti..--

Insanin böyle hayatı olunca
Tadımlık Anzer balına rağbet cok oluyor..
Sağol ama olmuyor,
Müşteriler memnunda
Gayrisafi hasıladan payıma hep Hiyanet kaliyor..
--Ihanet`in teyzesinin kızı, tanırsın..--
Hele o rüzgar gülü,
O kehla gülüşlü, rahvan at misali huri
Gönlümün gecekondusunu yıkıp, apartman yapmak istedi

Bilmiyor ki bu dağınık yatak kılıklı herifin çocuk yüreği
Ruhsat vermiyor bu binaya..
Bakarsan bağ, bakmazsan şair olurum, diyorum
Iyi, öl, diyor aşifte!
Acılar damlaya damlaya şair olurmuş
Bende şair ölüyorum..

Otobüs camındaki meleğin gözyaşları kurusun diye
Yürek fırınında, yüksek ateşte ısıtıyorum tebessümleri..
Dudağımdan aşağıya bir karış alıyorum sag elimle
Şiir gibi yaşayabilecek bir şirin`e verilmek üzere
Sol memenin altina gömüyorum güleryüzlü bir cocuk resmini

Dedim ya, şair´in halinden, Sairler anlar
Gel gör şu halimi, gerisi yalan anlar..
Kaşınin yayında Vivaldi çalip,
Kehribar kokusuyla narkoza gireceğim,
Gözleri Buğu Gölü bir cennet firarisi arıyorum
Eger sensen,
Seni bekliyorum..
--Inanmiyorsan gel! --

Mart 2011.

21 yorum:

  1. gönülsokak, gönülden gelen

    ne güzel cümleler

    YanıtlaSil
  2. Senin gibi,
    Şairler olmasa ayrıliklar yetim kalırdı,
    Acılar kimsesiz,
    Bütün türküler enstrümantal,
    Şarklıların gözü kör
    Ve bütün şiirler ateist olurdu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler.
      mutlu ettin yine beni. bizimkisi şairin 'ş' harfi.

      Sil
  3. çok ilginç bir şiir, defalarca okumak istiyor insan, metin altı okumaları yapmak falan :)

    "Yırtılmış bir fotoğraf gibi birşey olmalı sonrası,
    Parcalanmıs gülüsler... "

    özeti olmuş.. çok da güzel ,)

    YanıtlaSil
  4. Cook güzel olmuş yüreğine saglık ...

    YanıtlaSil
  5. Çok sert ve çok başarılı...
    Bi dee öyle biri var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim.
      olmayan birşey böyle kağıda can vermez sanırım.

      Sil
  6. Ben blogunu kaybetmiştimm, bulduğuma, gördüğüme, okuduğuma sevindim..
    Yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
  7. duygularına sağlık:)

    YanıtlaSil