23 Temmuz 2012 Pazartesi

derinlere..daha da derinlere

Hayatta hiçkimse için kendinden birşeyler feda etme , birgün o feda ettiklerin senden hesap sormaya kalkarsa , ne verecek cevabın nede diyecek sözün kalıyor..



Bir adam vardı,
Zamansız yaşayan zamana meydan okuyan..
Hani derlerya hayata meydan okuyan işte o misal
Hayat denilen bu koca oyunda sona yaklaşmışken
Koca bir reklam girdi ..
Ama bu reklam öyle güzeldiki
Televizyon karşısında hiç zap yapmadan izledi bu reklamı
Sıkıldığı oldu , bıktığıda oldu ama alıştı.
Ona alıştı , farklılıklara alıştı en önemlisi yaşamaya alıştı.
Bu filmde öyle roller vardıki zorlandı bu adam
Ağır geldi , figüran kullanmadan aştı koca bir filmi
Hep mutlu sonla biter derlerya hep o mutlu sonu bekledi..
Sadece bekledi , sabretti , gelmesini bekledi ..
Gelmedi ..

Bir adam vardı,
Kalbi nasır tutan .
Hani derlerya taş bağlayan..
Birgün biri geldi bende fazladan bir kalp var dedi
Kalbini sattı bu adam , kalbini verdi
Kalpsiz kalmıştı, artık duygusu yoktu
Neşe ile kederi ayırt edemez oldu
Çaldılar bu adamın kalbini
Bir hırsız geldi aldı gitti ..

Yine bekledi bu adam..
birgün “sevmenin” ne demek olduğunu tekrar anlamak için
Çok uzun bekledi , ay geçti, yıl geçti, yaş geçti
Ama yılmadan bekledi biliyordu bir kalbi olacağını
Sonra tuhaf bir şey oldu kalbi habersizce terk etti
Hoşça kal bile demeden..
Ve sol köşesine taş koydu adam
Diğerinden farksızdı..
O artık bir taştı..

Bir adam vardı,
Gülmeyi unutan , taktığı maskeler arasında kaybolan.
Kendini aramaya çıkmaya bile korkan..
Yine kendisi gibi maskeli birini buldu..
3 maskesi vardı görmüştü ..dökdü hepsini birbir
At dedi maskeleri attı..
Gülümsedi ..
Gülümsemeyi gördü bu adam
Attı maskelerini , sahte mimikleri ..
Artık Nasılsın sorusuna “ iyiyim “ deyince
Yalan söylüyorum diye kızarmıyacaktı bu adam
İyiydi kendini bulmuştu
Gülmeye alıştı , ona alıştı
Sonra kötü bir şey oldu.
Kalbinin yarısı onu terk etti elveda bile demeden
Güldü..
Çünki sadece gülmeye alışmıştı bu adam..
Üzülemedi bu duruma , sadece güldü..
Kaybettiği benliği ile beraber..

Bir adam vardı,
Kalemi konuşturan..
Ama öyle böyle değil , bülbül cinsinden..
Sonra eli kalem tutar oldu bu adamın.
Çokta yakışmışlardı , çokta özlemişlerdi
Gömdüğü yerden çıkardı kalemini bu adam
Kalbi kalemiydi , hissettiğini dökdü..
Bugün uzun uzun vedalaştı kalemiyle bu adam..
Son kez dokundu..
Son kez avucunun içine aldı
Ve eskiden kendisi gibi onu da koca bir boşluğa attı
Bu son yazım , bu son haykırışım
Kalemini gömdü artık bu adam
Bir avuç toprak ve beklenen son
Ruhuna el fatiha

Temmuz 2009
t.yazıcı

8 yorum:

  1. biliyorsun her şiir bana hitap etmiyor ve o duyguyu hissetmem lazım.
    Beğendim:)

    YanıtlaSil
  2. Number one ! şarkıyla harika

    YanıtlaSil
  3. safran sarı bu şarkı çok güzel

    herkesin gönlünün sokağından en az bir kere geçer.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten bende çok severim Mia.
      her gönül durağınada bir kere uğramışlığı muhakkak vardır.

      Sil
  4. Yazı çok güzeldi, on ikiden vuran söylemler...
    Anladığım kadarıyla evvela havalanıyoruz, bazen az bazen çok sonrada bir güzel yere çakılıyoruz. Ama çoğu kez çaktırmamaya çalışıyoruz...
    Bu arada da neyi çaktırmamamız gerektiğini unutup hayata devam ediyoruz.
    Eyvallah...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim , kayıptın ne zamandır hoşgeldin :)
      İnsanın sol tarafına bir gönül filizi ekildiğinde uzadıkca uzuyor engel olamıyorsun..
      her tırmanışın düşüşüde sert olur..
      hayatta öyle birşey değilmidir zaten.. kiraz ağaçlarından düşe düşe öğrenmedikmi düşmenin ne demek olduğunu.

      Sil