26 Haziran 2015 Cuma

Bir Raporlunun Gizli Defteri




Önümdeki masanın üzeri hafiften tozlu, masanın sağına doğru Murathan Mungan’ın “Kırk Oda” adlı kitabı var. Dudağımdan bir karış aşağıda bir kamış, kamışın içinde Milkshake. Bu zımbırtıyı niye sipariş verdim bilmiyorum. Telefonumda ki ses doğrudan kulağıma gelsin diye kulaklık takılı, Azer Bülbül –Canım Yanıyor – diyor. Bir şeyi fark ediyorum, oturduğun mekanla dinlediğin şey ilişikli olacak. Bir yandan milkshake içerken bir yandan Azer Bülbül dinlemek olmuyormuş. Azer Bülbül’le esrar içeceksin aga hiç olmadı rakı. Ara sıra içtiğim şeyin içinde alkol var mı diye kokluyorum. Demek ki bütün zıt şeyler birbirine girince böyle kafa yapıyormuş. 

Az önce yanıma bir hatun geldi, bir şey dedi doğal olarak anlayamadım. Kulaklığın tekini çıkardım, “buyurun” dedim, buyurdu ve “sandalyeyi alabilir miyim?” dedi. Tam bu sırada Azer Bülbül’ün “yanıyor bağrım yanıyor” sesi yankılandı. Bir milkshakeye bir bana bir de Starkbaksın tabelasına baktı. Tabela kısmını ben uydurdum ama eminim ki bakmak istemiştir. Afalladı, elinde ki ufak çantayı yere düşürdü. Eğilip almak isterken giydiği dar kot açıldı, çatalı çıktı meydana; istemsiz olan bakışım takıldı kaldı kızın götünde. Daha öncede göt gördüm ama hiç bu kadar bakmamıştım. Ayağa kalkıp sandalyeyi alınca hâlâ aşağıya doğru baktığımı farkedip az önce kendime kızdığım için kızdım, çünkü maksadım kızın kıçına bakmak değilmiş, gözüm dalıp gitmiş.
Kolum askıda ve ben bir ucunda kırmızı kitap az yanında tablet olan bir yerde milkshakenin yanına Azer Bülbül’ü katarak yazı yazıyorum. Etraftan çok tuhaf gözüktüğümün farkındayım ama daha önce hiçbir buçuk ay raporlu olmamıştım. Koca bir boşluğa düştüm. Nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum.
Artık “nasıl oldu” sorusuna doğrudan “at tepti” diyorum. İnanmakla inanmamak arasında gidip geldikleri sırada ben tozoluyorum.


İki saatir buradayım ve bir şeyler yazıp siliyorum, en son bu halimi yazayım diye yazıyorum bu satırları. Unuttuğum bir şey var. Yaklaşık bir buçuk saattir de çişimi tutuyorum. Tableti kitabı toparlamam çok uzun sürecek, biliyorum. Az önce yanımda bana refakat eden sandalyeyi alan ve çatalına baktığım için biraz mahçup olduğum kızdan tabletime göz kulak olması için ricada bulunacağım. Tabletle işemek pek hoş durmaz sanırım.

Allah benim belamı vermesin. Yav arkadaş tek elle pisuvarda işenir mi ya, işenmez. O pantolonun inmesi lazım amına koyayım. Oyyy havar komşular havar. Erkek olmanın en boktan anını yaşadım ve üzerinize afiyet araya sıkıştırdım. Lütfen bundan banane demeyin ve acıma ortak olun. Hem acıyın bana, paçama işedim çok büyük ihtimalle. Baldırımdan aşağıya süzülen şeyi kendime itiraf etmek istemiyorum. Bir daha işeyebilecek miyim?
Acısı geçti, sanırım üzerimde yavaştan kuruyor. Umarım bu sıcakta sidik kokuyorum diye beni öldürmezler. Milkshakem henüz bitmedi, ama şarkı bitti, şuan bu çalıyor. Ufaktan toparlanayım, sanırım iftar trafiğine kalacağım.

Ulan demek ki bu trafiğin sebebi Müslümanlar. Duygulanmakla duygulanmamak arasında bir yerdeyim. Hem trafik boş, hem ulan herkes oruçlu sanırım.
“Ne mi yapacaksın, bu dünyanın rahmini sikeceksin” diyen bir kız arkadaşım var en sevgilim olmayanından. “Güçsüz olmak, yenilmek istediğini biliyorum. Güçlü olmaktan sıkıldığını da. Ama başka türlüsünü yapamazsın sen, yakıştıramazsın, beceremezsin; eğreti durur.”
Bu dünyada anlaşıldığını bilmekte mutlu ediyor insanı. Üstte de kız arkadaşımın sevgilim olmadığını niye betimledim bilmiyorum. Bilinçaltıma kazınmış bu zımbırtı. Olmuyor bende bazı şeyler, bazı ada, sıfata girdiği zaman olmuyor; dengem değişiyor.
İett’ de yirmili yaşlarda bir genç yer verdi, “buyur abi, sen otur” dedi. Allah belamı versin ki çok duygulandım, az kaldı ağlayacaktım. Kişilik karmaşasına düştüm birden. Resmen hayatı bir kez daha sorguladım. Utanmasam kalbini kırdığımı düşündüğüm kişileri arayacağım. Az ileride iki koltuk ötede ayakta duran bir kız beni kesiyor, yekten hissediyorum. Yanda ki abla da benim tableti. Abla çıngar çıkartırsa neler yazıyorsun diye tarağı yedim. Ramazanda elalemin kızınımı yazıyorsun diye beni burada dazır dazır sikerler, en iyisi tableti kapayayım da hem ablanın da boynuna yazıktır, bakmasın. Yuh, hâlâ bakıyor.

Demek ki anlık acıymış o.
Bir daha hiç işeyemeyeceğim diye hissetmiştim orada. Oh be dünya varmış. Bazen tuhaf bir şey oluyor bana, birden tüm dünyanın acısını tek tek vakumlayıp yutuyormuşum gibi hissediyorum. Öyle korkunç bir karanlık çöküyor ki, güneş sisteminin karşısına çıksam eminim ki o da bana ağbi çekip bana kendi yerini verecek. Düşüne düşüne deliren biri olarak hatırlanmak istemiyorum. Düşünmemek için ne yapar insan? Ben küçükken porno izlerdim. Beynimin çok büyük kısmı alt tabakama odaklandığı için bazı şeyleri düşünmeye fırsatım olmazdı. Ama artık utanıyorum sanırım. Yaşlanıyor muyum. Yoksa o delikanlı bana yer verirken haklımıydı? Bir kolu askılı olan birine değil de yaşlı birine mi yer veriyordu. Aman Tanrım neler düşünüyorum. Korkunç derecede zina yapasım var. Bir yanımda hacı kolonyası kadar dingin bir şekilde uyumak istiyor. Tabi ya, her şey o milkshakenin suçu!

devam edecek..

16 yorum:

  1. HAHAHA:) ÇOK GÜLDÜM YAA.. GÖZÜM DALMIŞ AMACIM FARKLI DEĞİLDİ DEMEN NE KADAR HOŞTU:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)
      bende anlayamadım, hakket amaçsız dalmış meğerse :)

      Sil
  2. Sen içtiğinin milkshake olduğuna emin misin :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sıtarbaksçı abi milkshake dedi bi şey olmaz dedi.
      :)

      Sil
  3. "Bu trafiğin sebebi müslümanlarmış" hiç gülesim yoktu bu yazıyı okurken :D Evet iyi ki de tablete işememişsin hiç de hoş kaçmazdı sahi :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bütün yıl oruç tutmalılar
      trafiğe başka çözüm yok istanbul'da :)
      hatta sürekli iftar vakti olsun

      Sil
  4. ah milkshake sen nelere kadirsin..:)

    YanıtlaSil
  5. Starbucks'ın hangi şubesi olduğu konusuna konsantre olmak, işemeli tüm o kısımları kaçırmak :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahha bakırköy / capacity
      resmimi filan asmış olmasınlar oraya, gidersen bir baksana :))

      Sil
  6. sondan bir önceki satırdaki 'da ' ayrı yazılacak sanıyorum , ay ne diyorum , sanırım Azer Bülbül , Milkshake ve starbucks bana da kafa yaptı ,:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. işte bunlar hep o karışımdan, korkma korkma bana da oldu :)

      Sil
  7. Starbucks filan çık çık çık.(kınar gibi) İlhamı, samimiyeti lanetledin baştan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. içimdeki kapitalistle çatışmam lazım arada, yardımcı oluyor :)

      Sil
  8. Ehehe, çokk eğlencelisin ya :)
    Hem eğlenceli hem de etkileyici ve üzerinde düşünmek istiyorum falan..
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok düşünme yanma yapıyor bir süre sonra
      kendimden biliyorum :p

      Sil