28 Eylül 2012 Cuma

Hayallerimizi satmadık ya..

Haya'T' ile Haya'L' arasındaki tek fark "TL" dir..





Varoşların aşıkları gerçek olur çıkarsız..
Ne kadar doğru bir cümle öyle değil mi ?
Varoş bir yerde büyüdüysen , sevdaların da acıların da farklı olur . Bir kere etrafında hep sana benzeyen , seni anlayan insanlar vardır , gönlü zengin ama cebi boş bir sürü arkadaşın..
O gönlü zengin arkadaşlıklar da öyle herkese nasip olmaz , bilirim..


Aşkları tuhaftır ama..
Misket oynadığımız dönemlerde tek derdimiz “baş” oynarken en baştakini vurmaktı. Sokakta büyümek zorunda olanlar bilirler ki biri gelsin , parasını istesin o cebinde ki üç kuruş parayı verir ama misketlerini asla vermez. Hele birde “kaftilik” vardır ki , onu koruyabilmek için gerekirse canını verir..

Buket diye bir kız vardı mahallemizde , beşikten beraber büyümüşüz daha sonraları epey aşağıya taşındı bizim o taraftan. Bir gün bana gelip benden misketimi istedi , hem de en sevdiğim olan kaftiliğimi. Kızların bu yüzden artısı her zaman daha fazladır , hele ki o yaşlarda. Tabi bende hemen verdim , ama içim sızlaya sızlaya bozuntuya da vermedim ama o gün miskette ki jübilem de oldu aynı zamanda.

Top oynarken beni hep izlerdi.
Babamın “ top peşinde koşturupta ne olucan “ dediği günlerdi. Mahalle maçların da on numara top oynardım yeteneğim vardı. Hele ki Buket izliyorsa dört misli daha çok koşardım dalağım şişene kadar. Artislik olsun diye düşmeler mi dersin , şaşkın şaşkın bakışmalar mı dersin. Bir bakımdan kendimi kanıtlama ve gösterme çabaları.
Zaten bu kendini gösterme çabalarımız ya futbolda olurdu yada kavgada. Hayaloğlu’nun da dediği gibi “copla erken tanıştım” .

Ve zaman geçti.. “ zaman “ her şeyi götürüyor insan da ..
Mazilerini , anılarını , dostluklarını , sevdalarını .. Onca şey yaşanmamış , konuşulmamış gibi hala yanımdan sessiz sedasız geçer Buket. Sade ufak bir bakış baş sallama ve göz teması..
Geçen Mehmet ağabeyin orada tek başıma çayımı yudumlarken lüks bir şavrolet jip yanaştı karşıya , arabadan kim indi ? – tabi ki Buket..
Gücüme gitmedi desem yalan olur . Önce arabadaki erkekle öpüştü , sonra beni gördü , bu sefer gülümsemedi gözlerini kaçırdı..
Sonra ne mi yaptım ?
-         Mehmet abiii , çay çeek demli olsun bu sefer anasını satayım..

Ne olmuş yani büyük adam olamadıksa / hayallermizi satmadık ya  “ 

15 yorum:

  1. gidip armasını çalalım arabanın.

    YanıtlaSil
  2. hayat ve hayal....
    ikiside gerçek anlamda yaşanmıyor tl olmayınca..:)
    çok teşekkür ederim sayfamdaki güzel dileğiniz için.
    :)
    saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle , herşeyin başı sağlık deriz ya onun gibi..
      " herşeyin başı TL " :)

      Sil
  3. müzik güzel gitti yazının yanında..

    YanıtlaSil
  4. Türk filmi tadında olmuş bu yazı, müziği de cabası.. Katran karası jipler safran sarısı gülüşler karşısında nedir ki, hayatın içinde hayaller kurmaya devam ,)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah o jiplerr..
      safransarı gülüşler , ımmm :)
      Umut fakirin ekmeği umar ha umar umar..

      Sil
  5. Geçmişin özlemi kokuyorr :)

    YanıtlaSil
  6. Hyaller ah hayaller ,hayalleri en çok bir gün gerçeğe dönüşür diye seviyorum:))

    YanıtlaSil
  7. Varoş kız zenginlerin arabalarına biniyor çocukluk aşkı ardından mı bakıyor yani. Bak bu hiç olmadı. Türk filmlerinde her zaman olan sahneye doğru ilerliyorsunuz.
    "Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı..."

    Ahhh be Tolga sen gerçek aşkını ne zaman bulucan be yaa

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocukluk aşkı demiyelim de , işte meybi :d
      " Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı
      - eee ?
      - hala fakir "
      :)

      Sil
  8. yazıyı 3-4 kere okudumm ( : bazı şeyleri düşündürdü bana...
    Buket'te ne kızmışşş yaaaa ( :
    şunu da unutmayalım ki hayat hayallerle dolu ( ;

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha öncede dediğim gibi " Umut fakirin ekmeği , umar da umar umar " .
      Hayalin hayata geçmesi işte o iki harften ibâre "tl" :)

      Sil