25 Haziran 2012 Pazartesi

Kazım abiye..

Cümleye nasıl başlasam bilmiyorum ..
O yüzden yekten dalıyorum konuya Kazım abi kusura bakma..
Bugün yine feysbukta tivitırda filan seni andık , umarım seni anımsayanların çoğu günü birlik anmıyordur seni..
Bir yıl daha geçti , bazen zamanın yuttuğunu düşünüyorum bizi , yoksa bizimi kandırıyor ?
yoksa ' Ayrılık Şarkı'n mı zamanı değersiz yapıyor.
Erken gittin be abi ne olurduki yaşasaydın? daha senden dinleyecek çok türkülerimiz olmalıydı.
Bu aralar beni tebessüm ettiren ne oluyor biliyormusun , hani 'Gülbeyaz' dizisi vardıya , Nejat abimiz efkarlı efkarlı atıyordu kendini sahil kenarına
ve hep en doruk yerde çalmaya başlıyordun sen;
"Karşiya çifte çamlar oy sakizi yere damlar
Oy oy oy oy
Sevup alamiyanin oy yüreğini buz bağlar  "
Bu aralar ne zaman kafam bozuk olsa kendimi sahile atıyorum , zaten sana birşey diyimmi bu sahillerde olmasa İstanbul hiç çekilmez. " Kız senin sebebune
kaldum İstanbullarda" diyenlerin sayısı birbir artıyor.
O mavi deryaya saldımmı gözlerimi , hep kulağım bir ses arıyor arkadan. Çıksan gitarınla , kemençenlede dalıp gitsem uzaklara diye..
Sahi bu çernobildendi dimi tüm kanserler..
Bazen bildiğin ana avrat küfrediyorum abi.. Bu kanserede böyle hastalığada . Ya öldürüyor yada süründürüyor namussuz , biliyorum bende abi öyle bakma bana.
Saçlarının döküldüğünü gördüğüm zaman kendimi ' kel ' olarak hayal etmiştim , şuan 'kelim' demekki herşeyi hayal etmemek gerekiyor.
Bugün öyle içlenip yazmak istedim , iki üç seferde çernobile küfrettim ama sıradan küfürlerdi.
Neyse abi , umarım o tarafta o güzel saçlarına tekrardan kavuşmuşsundur , üç beş bişelerde bana yollasan yazın kafam pişiyor kışında donuyor
ne pis birşeymiş bu.
Şuan dinlediğim şarkın ile veda edeyim sana.
Haydi eyvAllah..

Şarkılar bir çığlığa sığınmaksa
Şimdi, sonsuz bir yangın gibi
Sevmesem öyle kolay çekip gitmek;
Yaralı bir kuş gibi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder