12 Eylül 2017 Salı

İyimser Bir Gül


Yok diyorum işte, anla. En hakiki cümlelerimde de en baştan savma kelime yığınımda da var bu hüzün, engel olamıyorum. Kaybetmek, üzerinde defalarca düşündüğüm ve bir sebep sonuç çıkarayım diye kafa patlattığım bir döngü bende. Kaybolmak istedim, yok olmak. Kayıp oldum, yok olamadım.
Demiştim sana hatırlarsan, iyi başlangıçlar konusundaki başarım bazı din ve bilim adamlarını kıskandırabilir. Hatta sırf bu olguyu kitleleştirmek için bir kitap bile yazabilirim en kutsalından. Bilirsin, her başlangıç bir sonun habercisidir. Benimle olan herhangi bir başlangıç için sonu görmeye gerek yoktur, bizzat tanışınca bir sonla karşı karşıya kalındığı at gözlükleriyle bile görünebilir.

Sorarlarsa neysin, neyi başarabildin diye göğsümü gere gere cevap verebiliyorum ama. Koca bir hiçim. Hiçlik kavramını türevlerine ayıracak kadar hiçim.

Avunmak avutmaktan her zaman daha kolay tabi. Şimdi ne yalan söyleyeyim bazı konularda kolaya kaçmak gibi çılgın huylarım da yok değil. Bunu bir yılgınlık belirtisi olarak görmeyelim. Yorgunlukla yılgınlık arasındaki o sevimsiz ama pozitif yöndeki o ince çizgi. Çünkü avunmak hayal kurmayı gerektirir, ümidi doğurur bir nevi. Şöyle hayatımı keskin bir tartıda tarttığım zaman da sağ kalan kısımların besleyicileri olarak hep umut ve ümit çıkıyor karşıma. Bu ikisi bir birey olsa elbette elimin tersiyle iterdim lâkin bu ikili Neşet Ertaş türküsü gibi es verdiriyor hayata.

Ve mutlu oluyorum len…
Hayatından çıktıklarımdaki toparlanışlarını gördüğümde, inan mutlu oluyorum.
Geldi geçti-yim çünkü ben hayatınızda. Oldu bitti.
Bir türküde hatırlanırım, bir şiirde. Bir gökyüzü olurum… Bir şekilde çıkarım yine evet, ama hüzünle çıkarım. Gülümsetici bir hüzün olmaz bu. Can yakar. Ah ettirir. Ahlar ettirir. İç çektirir.
Ayrılık çıkmasın elbet ama, çıkarsa da iyiye varanlar çıksın hep.
Neyse, bilirsin pek severim aşağıdaki sözü. Dert etme, iyiyim ben…

Dert etme iyiyim ben, ara sıra mahşer ara sıra yaşama hırsı

2 yorum:

  1. Es mi? O zaman; Ahh!
    Ayrılıklar hiç iyiye çıkmaz ki, en azından benim umudum yok. Ama yaşıyorsak değil mi, umut bir yerlerde var olmalı.

    Ama bilirim acıyı sevenlerdeniz biz, belki de alıştık da avutuyoruz kendimizi...

    İyimser bir gül açsın yanaklarında, yanaklarından öperim.

    YanıtlaSil