Yazacak bir sürü şey planlayıp yazıya bir türlü girememenin
sıkıntısı içindeyim beş dakikadır , şuan o sıkıntı hali gitti biraz daha
iyiyim.
Bugün eve doğru geçerken bir grup çocuğun ellerinde top ,
yana yakıla boş yer aradığını gördüm top oynamak için. Şanssızsınız be koçlarım
, boş araziyi bırak üç dört ağaçlık yerleri kesip, hemen bir artı bir evler
dikiliyor onların yerine.. Sanırım kendimi “şanslı” olarak tabir edebileceğim
tek konu bu..
Mahallemizde de çevremizde de bir sürü boş arazi / düzlük
vardı arkadaşlarla top oynardık. On iki yaşındaydım. O zamanlar okuldan
çıktıktan sonra mahallemizin marangozuna gidiyordum. Marangoz diyip geçmeyin
çok saygı duyulacak bir iş , çok yorucu çok emek isteyen bir iş. Ben genelde
taşıma işine bakıyordum , kesme biçme biraz daha tecrübe gerektiren şeyler ki
Salim ustanın dediğine göre benim bileğim yatkınmış böyle işlere.
Tam akşam çökerken bütün mahallenin çocukları toplanır
aralarında maç yapardı , ben elimde kereste onları izlerdim. O izlemenin
verdiği huzur mu desem huzursuzluk mu desem çok tuhaf insanı alıp götürüyor uzaklara.
Neyse ki bu eylemim çok uzun sürmüyor, her dalıp gitmemde Salim ustadan kafaya
bir şaplak ya da göte bir tekme yiyodum “ hadi len pezevenk uyuma taşı şunları “
… İş çok yoğundu yeni yeni siparişler almıştık ve biten malları mecburen teslim
ediyoduk. Bigün caddenin sonuna doğru bir eve ahşap birkaç malzeme götürdük
Salim ustanın oğluyla İdris ağabey. Bak aklıma geldi ulan İdris ben senin
tipini sikeyim pezevenk! Senden on yaş küçük birine her saat başı tipini
siktiğim denir mi , yavşak! Ulan nasıl yer etmişse içime .
Vardık eve , ben üç tane sandalyeyi kaptım çıkartıyorum
yukarıya ikinci kata , kapıyı tık tıklattım bir kadın açtı kapıyı öyle dondum
kaldım. O yaşımda niye böyle olmuştum hiç bilmiyorum öylece baka kalmıştım
ona.. Çok güzeldi ya , halâ dün gibi aklımda..
Gözleri ceylan gözü , burun dersen fındık gibi, bir güzel
gülüyor ki…….
“Şöyle içeri getir canım dedi “ bendeki şaşkınlığa takılmış
bir ses tonuyla.
“Diğerlerini İdris abi getiriyor abla diğer üçünü yarın ben
getiririm” dedim. Ve gördüğüm o en güzel gülüşün gamzelerini görünce nasıl
dalmışsam kafamı okşayarak “ağır gelir sana hepsini sen getirme dedi.” Boş dururmuyum
?
Akşamı zor ettim . İşten çıktıktan sonra arkadaşlardan gelen
türlü türlü gezme / tozma teklifini reddettim. Ulan daha oniki yaşındasın o
kurduğun hayaller ne öyle. İki elimi kafamın arkasına atıp tavana baka baka onu
düşünüyordum. Aradan geçen onüç sene hala o bakışları aklımdan çıkarmadıysa bir
insan hakikaten çok bakıyordur..
Okuldan sonra hemen attım kendimi dükkana , ve her zaman ki
gibi “geldi yine tipini siktiğim” gibi mütevazi bir karşılamayla dükkana ayak
bastım. Salim usta seslendi uzaktan ;
“Oğlum o kafandaki jöle ne kime artislik yapıcan git yıka
şunu saçın başın batmasın”
“ Usta okul için yaptım sabah saçımı şu sandalyeleri götürüp
getireyim de öyle yukarım”
Kaptım üç sandalyeyi götümden nefes ala ala götürüyorum ,
kalbim güm güm güm yerinden çıkacak anasını satayım. Gittim kapıyı o açtı yine
, üst baş toz toprak olmuş ama saç jöleli..
“Şey sizin sandalyeleri getirdim de”
İçeri davet etti beni , aynı odada duruyorduk ulan çok
güzeldi be.. Nasıl dedim bilmiyorum “adın ne senin” diye sordum ,
“saçların ne güzel olmuş senin , sen mi yaptın ? “
“şey ben adını sormuştum da”
Muazzam bir gülümseme sonunda , “ Adım Bahar , ya senin ? “
“ tolga benimde tolga “
“Hadi bakalım ellerine sağlık Tolga’cım çook teşekkürler”
Kafamda uçuşan kelebeklere aldırmadan dükkana doğru
gidiyordum..
Dükkana gittiğimde İdris abi aynen şöyle dedi
“ Oradamıydı la o gacı “
“ Hee oradaydı ne yapcan “
“ Ulan kaymak gibi garı ne kayarım ona biliyormusun “
“ Abi deme öyle sanane , git bak işine “
İdris ağabeynin o ağzından çıkanlar benim hayallerimi bir
çırpıda soldurmuştu. Neden kaymak istemişti ki ona ? Çok güzeldi lan!
O günden sonra hergün kafam joleli geliyordum dükkana .
İdris abinin Bahar’la olan fantezilerini dinleyip geçen 2 haftadan sonra İdris’e
keresteyle dalıp işten ayrılmıştım. Mahalleden arkadaşlara da beni sordurtmuştu
iki gün denyus , koca cüssesiyle beni kovalasa ne olur anca arkamdan bağırır “
kaçma lan yarraaam “
İdris abinin o dengesiz hayalleri yüzünden Bahar’a hep
çekimser yaklaştım. Hayatımda ki en güzel gülen insan olarak sol mememdeki
yerini hala koruyor.
Onu en son ikibinaltı yılında Bakırköy carusselde görmüştüm
. Benden yaklaşık onbeş yaş büyüktü ama yıllar gamzesini hiiç ama hiç
soldurmamıştı..
ve bir şiir
yazmıştım..
İşin güzel yanı yıllar sonra birbirinizi görseniz bile , sen
hala öyle utangaçlıkla ona bakarsın oda hala o küçük çocuğu sever gibi sana
kısık gözlerle buğulu bakar..
- TOZLU YAPRAKLAR -
Toz dolu anısı çocukluğumun.
Elleri gibi yüreği küçük
Sokak köşesi kadar içten
Seni görüyorum o köşeden
Yapraklar gizliyor beni
Yollara sövüyorum
Alıp götürürken seni
Gözlerin değiyor yine
Ellerim büyüdü sen bilmesen de
Her mevsimi Bahar bilsem de
Son Baharım sendin
Gözlerin tozlu
Bakışların yaprak yaprak
Ha döküldü
Ha dökülecek..
t.yazıcı
2006 Mayıs
Dün öyle denk geldim
yılmaz erdoğan’ın şiirine ..
Tebessüm ettirdin beni yine Bahar,
Zalım Bahar..
dostum hem soruyu sormuş hem cevabı vermişsin '' İdris ağabeynin o ağzından çıkanlar benim hayallerimi bir çırpıda soldurmuştu. Neden kaymak istemişti ki ona ? Çok güzeldi lan!'' :)
YanıtlaSilşiir fena ama. ilk iki kıtasına bayıldım
Bazı kadınlar öpmeye bile kıyılmaz ya hani aynen öyleydi be :)
Silkıyılmamasından dolayı değil yaşından dolayı o. tanımasak seni yutturcan.
Silçapkınnnnnn :D
güzel bir anı olmuş. şiir pek güzel.
YanıtlaSilEşlik ettiğin için teşekkür ederim..
Silaklıma cem karaca dan tamirci çırağını dinlemek geldi ya...gerisini sen düşün artık...hoşbulduk.:)))
YanıtlaSilnerelerdesin sen yahu (:
Sil:))
YanıtlaSildemek öyle baharlı bir anın var
bu baharlarda şeytan tüyü var ama
idris abi de tam dövmelik bir adammış
bir de şiir çok güzel yaaa
yüreğine sağlık,şarkı için de teşekkür ederimmm:)
Var ya Bahar hep bulur beni :)
Silbilmukabele..
Tolgaa çok sevimli bir anı bu. :)) İdris abi de şu an kimse bulalım toplu olarak sopalayalım bence haketmiş o. :) Şiir de çok hoşmuş! Çok masum kiii :))
YanıtlaSilBurcuuuu :)
Silteşekkür ederim çok çok.
Ne Bahar'mış.. Sol yanında hala yeri var. Bahar'ın haberi olsa bu yazdıklarından, hislerinden nasıl hissederdi kendini acaba? Hem şaşırır hem de mutlu olurdu sanırım.
YanıtlaSilHepimizin vardır yüreğinin en toz almaz yerine sakladıkları. Zamanı geldimi yerinden çıkartıp , iki tebessümü sek atıp tekrar yerine bıraktığı..
SilYoruma cevabın bile şiirsel ne adamsın sen Tolga :)))
SilAhh sen ve beenn loreloyyloyy :d
SilPek bi tanıdık geldi hikaye tolga. Yakın geçmişime çok yakın.
YanıtlaSilÇok iyi !
Film gibi yaşadıkların ne hoş. "Bazı kadınları öpmeye kıyamazsın" bu yaşadıklarından da hoş :)
YanıtlaSilİdris Abi dediğin adamın adını ağzına almaya değmez ya, tüm kötü hislerimle anmış olayım.
Şiir çok güzeldi Tolga, çok güzel :)
Hayatımı yazsam roman olur geyiğine girip bunalıma sokmak istemiyorum seni :d.
Silteşekkür ettim cancan.
O romanı ilk alan olabilirim...
SilTolgacan.
yazılanları okurken yaşamak bu olsa gerek:)
YanıtlaSilvay be ne baharmış:)
İlkbahar dedikleri :)
Silbahar ne güzel.
YanıtlaSilbahçemde çiçekler açıyor
bethoven kulağımda
yüzümü rüzgar öpüyor
voouuvv!
Silİdris Abi'ye değil de ben direk şarkıya odaklandım kusura bakma,
YanıtlaSilSoner arıca çok severim de :)
Sevgiler
yazan da iyi yazmış ama :)
Silyılmaz erdoğan'dan bahsediyorum :d