Yok diyorum işte, anla. En hakiki cümlelerimde de en baştan
savma kelime yığınımda da var bu hüzün, engel olamıyorum. Kaybetmek, üzerinde
defalarca düşündüğüm ve bir sebep sonuç çıkarayım diye kafa patlattığım bir
döngü bende. Kaybolmak istedim, yok olmak. Kayıp oldum, yok olamadım.
Demiştim sana hatırlarsan, iyi başlangıçlar konusundaki
başarım bazı din ve bilim adamlarını kıskandırabilir. Hatta sırf bu olguyu
kitleleştirmek için bir kitap bile yazabilirim en kutsalından. Bilirsin, her
başlangıç bir sonun habercisidir. Benimle olan herhangi bir başlangıç için sonu
görmeye gerek yoktur, bizzat tanışınca bir sonla karşı karşıya kalındığı at
gözlükleriyle bile görünebilir.
Sorarlarsa neysin, neyi başarabildin diye göğsümü gere gere
cevap verebiliyorum ama. Koca bir hiçim. Hiçlik kavramını türevlerine ayıracak
kadar hiçim.
Avunmak avutmaktan her zaman daha kolay tabi. Şimdi ne yalan
söyleyeyim bazı konularda kolaya kaçmak gibi çılgın huylarım da yok değil. Bunu
bir yılgınlık belirtisi olarak görmeyelim. Yorgunlukla yılgınlık arasındaki o
sevimsiz ama pozitif yöndeki o ince çizgi. Çünkü avunmak hayal kurmayı
gerektirir, ümidi doğurur bir nevi. Şöyle hayatımı keskin bir tartıda tarttığım
zaman da sağ kalan kısımların besleyicileri olarak hep umut ve ümit çıkıyor
karşıma. Bu ikisi bir birey olsa elbette elimin tersiyle iterdim lâkin bu ikili
Neşet Ertaş türküsü gibi es verdiriyor hayata.
Ve mutlu oluyorum len…
Hayatından çıktıklarımdaki toparlanışlarını gördüğümde, inan mutlu oluyorum.
Geldi geçti-yim çünkü ben hayatınızda. Oldu bitti.
Bir türküde hatırlanırım, bir şiirde. Bir gökyüzü olurum… Bir şekilde çıkarım yine evet, ama hüzünle çıkarım. Gülümsetici bir hüzün olmaz bu. Can yakar. Ah ettirir. Ahlar ettirir. İç çektirir.
Hayatından çıktıklarımdaki toparlanışlarını gördüğümde, inan mutlu oluyorum.
Geldi geçti-yim çünkü ben hayatınızda. Oldu bitti.
Bir türküde hatırlanırım, bir şiirde. Bir gökyüzü olurum… Bir şekilde çıkarım yine evet, ama hüzünle çıkarım. Gülümsetici bir hüzün olmaz bu. Can yakar. Ah ettirir. Ahlar ettirir. İç çektirir.
Ayrılık çıkmasın elbet ama, çıkarsa da iyiye varanlar çıksın
hep.
Neyse, bilirsin pek severim aşağıdaki sözü. Dert etme, iyiyim ben…
Neyse, bilirsin pek severim aşağıdaki sözü. Dert etme, iyiyim ben…
Dert etme iyiyim ben,
ara sıra mahşer ara sıra yaşama hırsı
Es mi? O zaman; Ahh!
YanıtlaSilAyrılıklar hiç iyiye çıkmaz ki, en azından benim umudum yok. Ama yaşıyorsak değil mi, umut bir yerlerde var olmalı.
Ama bilirim acıyı sevenlerdeniz biz, belki de alıştık da avutuyoruz kendimizi...
İyimser bir gül açsın yanaklarında, yanaklarından öperim.
hakan yeşilyurt, anladın sen..
Sildinle.