Bazen böyle olur işte. Her şeyin ters gittiğini düşünüp, o
tersliğin kendin olduğunun farkına varırsın. Sen ne kadar yolunda gidersen git,
yolunda gittiğin şeyler bir şekilde hep ters döner.
Hava karanlık ya da bilmiyorum gözlerime bir perde de
indirmiş olabilirim. Bazen öyle olur ki, çevremde milyon tane insan olsun
hiçbirini görmem. Bakarım ama görmem. Bazen de kendimi dağa taşa vururum birini
görebilmek, göz teması kurabilmek için, kimseyi göremem.
“Yine ne haltlar karıştırdın” diyor Asiye. Düşünüyorum o an.
Düşünmem gereken onca şey varken aralarından cımbızla ayıklayıp seçiyorum tabii
ki. Büyük puntolu bir soru işareti iniyor tepeme, üzerinde’ kim’ yazıyor. Soru işareti
ile ‘kim’ i ayırıyorum. Soru işaretini üç harfin sonuna koyunca bir anlam
oluşuyor. Sonra oluşan o anlamı bir sıfatın yanına getirmek için düşünüyorum.
Karşıma Asiye çıkıyor. Elmacık kemiğiyle Asiye, burnuyla, gözleri dört defa
laciverte çalan Asiye düşüyor. Kim diyorum, peşine ekliyorum, kim bu Asiye.
Düşündüğümü algılamak gibi bir özelliği var bu kızın. “AVM’den aldım seni, aynı
katta kırk kere tur atmışsın, iyi misin” diyor. Üzerime beton gibi çakılan soru
işareti ve destekçisi karşımda öylece duruyor. Seslendiriyorum, kim? diyorum Asiye’ye
doğru, birkaç defa tekrarlıyorum. Soruma soruyla karışık vererek üzerime
yığılan kipin üzerine bir toprak daha atıyor Asiye. “Kim, kim yahu? Ne diyorsun,
kendine gel üzme beni.”
“Sen kimsin?” diyorum, niye diyorum ki niye, niye, niye
soruyorum bunu.
Bakıyor bana iki gözüm. İki gözüm gibi bakıyor, bütün
dünyam karşımda beni izliyor. Dünyamı görüyorum.
“Ah” diyor sağ eli sol kolumu tutup beni bir yere
götürmeye çalışırken.
“Ah, yine mi ilaçlarını içmedin sen?”
Yaklaşıyor yanıma, elmacık kemikleriyle elmacık
kemiklerimin temasına adamakıllı kısa bir mesafe kalıyor. Kokusu çok gitmek
istediğim ve hiçbir zaman neresi olduğunu bilemediğim yer gibi kokuyor. “Yine
mi içtin, niye yapıyorsun bunu kendine” diyor. Sesi kızgınlıktan kırgınlığa o
kadar kısa sürede geçiyor ki geceyi gündüzü karıştırıyorum, somut bir jet-lag
etkisi yaratıyor bende, sendeliyorum.
Telefonunu çıkartıp bir şey okutuyor bana. “’Her Ayrılık
Sonbahara Çıkarmış’, bu nedir” diyor, “neden yolladın bu mesajı bana.”
Mesajı okuduktan sonra iniyorum tekrardan yer yüzüne,
hayata.. “Kitabın ismi Asiye” diyorum. Zihnim bir ampul gibi parlıyor. Pusuya
yatmış, gizlediğim her şey birden gözlerimin önüne geliyor. “Beni de
bitiriyorsun he” diyor. Kafa sallayarak cevap veriyorum, “yazdıklarım arasında
en çok sende takılı kaldım, doğrulamıyorum.”
“doğrulmak istemiyorsun çünkü” diyor sol kolumu hala
tuttuğunun farkına varıp ağır hareketlerle bırakırken.
Yüzü asılıyor sonbahar bakışlımın. Olması gereken bu
diyorum içimden. O sadece bir karakter ve buna yenilmeyeceksin. Onun olmasını
istediğin kişi olmaya doğru gidiyorsun. Yazmıyorsun, içiyorsun, çok fazla
düşünüyorsun, insanlardan kaçıyorsun. Yavaş yavaş uzaklaşmaya başlıyor Asiye’m. Oluşturduğum karaktere yazdığım ilk
hikâyedeki bir repliği söylüyorum; “Asiye” diyorum, “seninle karşılaşacağımızı
bilseydim başka türlü yetiştirirdim kendimi.”
İyice beliriyor Asiye, sesi daha canlı ve gür çıkıyor. İki kolumdan
tutup sallamaya başlıyor beni. Uyanıyorum.
“Heyy” diyor, biri, Asiye diyor. Uyandım.
“Kabus mu gördün, ne gördün” diyor yarı uykulu bir
şekilde kafasının yastıkta yarattığı boşluğu düzeltmeye çalışırken.
“Enteresandı yahu” diyorum,
“Sözde ben yazardım ve sen benim hayali kahramanımdın.
Seni bir kitap halinde yazsam zihnimden silineceğini düşünüyorum.”
Suratımı elimle yokluyorum. Hayattayım. Rüyada gördüğüm
kitap ismini unutmamak için not ediyorum.
“seninle karşılaşacağımızı bilseydim başka türlü yetiştirirdim kendimi.”
YanıtlaSil!!!
Buna bittim
iyi dizidir, izlemelisin 'sultan makamı'nı
Silİlk defa duyuyorum ... izleyelim bakalım ...
SilBazen işte, görmek isteyince ne kadar kör oluyor insan değil mi? Rüyada kör olmak gibi sanki; olup biteni farkedersin de görmüyo gibi hissedersin, açmak istersin...ama nasıl sımsıkı kapatmışsan uykuya gözlerini, acısından uyanırsın. Uyanırsın işte, tokat yemiş gibi...
YanıtlaSiluyanırsın..
Silelinize sağlık yeni keşfettim sizi ve de yazını çok beğendim
YanıtlaSilmerhabalar,
Silhoş geldiniz. her zaman beklerim.
Hem hikaye, hem de şarkı çok güzel. Elinize sağlık.
YanıtlaSilçok teşekkür ederiim.
Siltekrardan hoş geldiniz.