15 Nisan 2015 Çarşamba

İçine Anlam Kattığımız Anlamsızlıklarımız






“Papatyalar gri olmaz ki” dedim karşımda duran gözleri kömür karası ismi kelebeğin kanadını çağrıştıran güzel kadına.
Sustu bir süre, sanırım veda anlarının en gedikli raconudur bu susma işleri. Bir şeyler demek istedi diyemedi. Böyle anlarda birinin bir şeyler demesi gerek bilirim.

“Papatyalar gri olmaz ki” dedim yine sanki daha önce sekiz sefer üst üste dememişim gibi. Yine aynı şekilde sustu. Dokuzuncu seferde anladım konunun papatya olmadığını. Yıllarca “seviyor” u denk getirebilmek için katlettiğim papatyalar karşımda ki kadının şeklini almış benden intikam alıyordu. Adını söylemek istedim, yine söyleyemedim. Hakikaten, bir kadının ismi neden kelebeğin kanadını çağrıştırır ki?
Bir süre sonra arkasından seslendim ama yetişemedim.
“Seviyor” diyordu bu sefer elimde ki papatya..

İşte tam o zaman anladım “Papatyalar Gridir” lafının özünü. Çünkü bizler bir şeylere anlam katmak için o şeyi en iyi şekilde anlamsızlaştıran varlıklarız. Sevilmeyişimin suçunu attığım elimde ki bu beyaz mücevher o yüzden griydi karşımda ki kadının gözünde.
Fark edemediğim şey şuydu; papatyanın da suçu yoktu. Gri olan bendim. Bir gölgeye bile kafa tutacak kadar soluk, karanlığın ciğerini deşecek kadar zifiri olan ben.

Dipnop: bu kısa hikayenin çok uzun bir anısı var bende, başka bir sefere yazarım belki..
"Madem Soysuz Bende Göynün Yoğudu
Niye Doğru Yoldan Şaşırdın Beni.."

28 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Güzel anılara böyle sahip çıkmak lazım işte
      teşekkür ederim

      Sil
  2. Çok iyi bir öykü. Renk, papatya, kelebek üçlüsü metafor rüzgârı estiriyor. Ve öykü dergilerinde bile bu denli iyi yazılmış öykülere rastlamak güç.

    Tebrik ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim güzel düşüncelerin için.
      Genel olarak bakıldığı zaman, öykü yazmanın basit bir şey olduğunu söylerler ama özellikle kısa öykü yazmak yorar insanı.
      Ben bu konuda biraz torpilliyim anılar tarafından :)

      Sil
  3. Bazen her objeyi griye bürürüz de görmez gözlerimiz.. papatyalarda öyle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahsettiğim gölgeye benzemek olayı bu aslında..

      Sil
  4. Önce kendimizi grilikten kurtarsak, herşeyin anlamı daha mı farklı olurdu acaba?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşin özü bu aslında..
      ama ne mümkün sıyrılabilmek..

      Sil
  5. Uzun anıyı merak etim şimdi, mutlaka yaz bi ara :)

    YanıtlaSil
  6. Etkileyici. ne oldu ki gri görüyor atık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaradılış meselesi.
      Gri olarak doğan, her şeyi gri görür.
      Düşün; papatyaları bile.

      Sil
  7. Unutabilir miyim acaba seni
    Düşüncelerimi boğaza bıraksam
    Ve boğsam aklımı
    Ümidimi de kestim
    Zaten yalan söylüyor papatya falları diyordu Demet, senin satırlarını okurken.. https://www.youtube.com/watch?v=Kjh3AYYloI4

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. epeydir dinlemiyordum, sayende dinledim iyi geldi bak..
      bu da benden
      https://www.youtube.com/watch?v=Z3m7TSGvzPU

      Sil
  8. Daha uzun istemiş, istedi, isterdi canım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tamamlanmış şeylere alerjimiz var sanırım bizim..
      belki bu yüzdendir bu ayrılıklardan ve vedalardan beslenmemizin sebebi.
      daha uzununu, daha doğrusu bu öyküye hayat veren o hikâyeyi de yazacağım.. umarım.

      Sil
  9. Gerçekten umudu arzulamaya zorlasak kendimizi diyorum, bir bildiği olmalı bütün bu insanlığın.
    Mutsuzluğumuza çoktan aşık olmuşuz tamam da, en azından grileri biraz olsun rahatsız edecek kadar bir umut besleyebilsek kendimize karşı. Güzel kalan türkülerin, masum kalan bir avuç insanın, hala bir yerlerde var olan sevginin, bütün şiirlerin hatırına.
    İmkanı yok mudur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bütün düzülmüşlerin başvurduğu ilk yerdir değil mi "umut", insanoğluyla ne büyük taşak geçiyor ne büyük oyunlar oynuyor ah bir bilse bizim ırk.
      Hala masum kalabilen o türkülere inat
      olamaz mı? olabilir..

      Sil
  10. Soysuz...madem göynün papatyadaydı, niye gülün dikeniyle yaraladın beni...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. oy.
      tüylerim diken diken oldu
      bu da ürpermeye dahil mi?

      Sil
  11. Müzik de öykü de anlatım da güzeldi.
    Gri de güzeldir zaman zaman...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Griler aslında hep güzeldir.. Yeter ki tonlarının içinde kaybolmayalım
      teşekkür ederim

      Sil
  12. Sanki bir isyan. Ne filmini ne de kitabını okudum ama, şu "grinin elli tonuna" gönderme olmuş sanki.
    Gri bir duygudur, kaybolmuşluğa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bu "grinin elli tonu" tek başına bu ismiyle bile bir olay, bir hikaye.
      Anlam, görünen tek ama içinde barındırdığı öyle sindirilmişlikler var ki..
      Biz de o ellinin birinde buluştuk demek ki..
      Gri kaybolmuşluğun resmidir, çok güzel dedin.
      Hoşgeldin teşekkür ederim.

      Sil
  13. buradayim biliyorsun degil mi?!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bilmekle kalmıyor refakat ediyorum, biliyorsun değil mi?

      Sil
  14. her şeyi anlamlaştırma çabalarımız..

    YanıtlaSil