16 Mayıs 2014 Cuma

Sen kimsiniz


Sende delirdiğimi düşünüyorsun değil mi ?
“Lan yok olum delirmek filan değil de , sence de saçma değil mi bu düşünce. Tanrı’dan bana haber geldi ney lann!
Günlerdir evdesin. Ne yapıyosun olum sen burada , kimden kaçıyorsun ? “
İnsanlardan..
Kimseye adresimi söylemedin dimi ? Çok fazla soru var kafamda ve yazmam gereken bir sürü şey var.
Mesela önce kendimi yazmak istiyorum. İnsanlardan bu kaçışımı bir roman haline getirmeyi düşünüyorum. Benim insanlara bakış açım sadece bir et parçası olarak. Hepsi birer et parçası. Hepsi birer ruhsuz pezevenk.
“Olum bende insanım. Bende pezevenk miyim?”
Değilsin.
“E hani insanların hepsi pezevenkti.”
Evet hepsi pezevenk . ama sen değilsin; sen insan değilsin.
“Oradan bakınca neye benziyorum çok merak ettim?”
Ana rahmine
“Oha. Olum çok orijinal lan bu , küfür gibi ama değil. Bi hoşuma gitti bi hoş oldum.”
Salı günü yedinci birayı da devirince benim kafa biraz hoş oldu. Aylardır yazdığım bir hikaye vardı ya “suistimal” adında ; Onu yaktım. Amına kodumun hikayesinin sonunu bir türlü bağlayamadım. Sonra düşündüm ve dedim ki ; içinde insan olan her şeyden uzak durucam artık. Bunun içine hayal de dahil. Ne hayallerimde ne yazılarımda hiçbir şeyde insan kelimesi / silüeti yok. Sadece bir karanlık ve et parçaları var. Ulan ondan sonra hafiften bir uyku çöktü bir ara uyanır gibi oldum , bir baktım tavanda bir beyaz ışık gibi bir şey , ve bir ses geliyor böyle yankılı yankılı. Ulan töbe bismillah ne oluyor demeye kalmadan duyduğum sesten irkildim.
‘YAAAAAZZ’
Yüzümü gözümü bir ovuşturdum kendime iki tokat çaktım.
Ulan yine o ses ; ‘YAAAAZ’
Dedim kimsin!
Dedi ben senin tanrınım tanımadın mı beni?
Dedim kusuruma bakma çıkaramadım , yedi tane içinde böyle oluyor.
-Birde aga yekten aklıma takıldı hangi Tanrı bu. Şimdi yaz filan diyince kıllandım.
Sordum sen ney Tanrısısın diye.
Dedi sen neye inanıyorsun ?
Dedim oralete.
Dedi  siktir pezevenk.
Dedim ben pezevenk olamam.
Dedi niye?
Dedim olum ben insan değilim ya. İnsanlara pezevenk diyorum ben.
Dedi ‘YAAAZZ’
Dedim sayın Tanrım , iyi geldiniz hoş geldiniz de neyi yazayım. Olmuyor işte,  madem Tanrısınız gördünüz beni; yazamıyorum ve yoruldum. Daha fazla acıyı düşünmekten ve onu hissedebilmek için üretmekten sıkıldım.
Dedi ‘YAAZZ’
Dedim olum benimle kafa bulma. Zaten yeterince bıkmışım her şeyden. Görmüyor musun kendi kafesimi kendim yaptım. Şiir yazdım olmadı. Hikâye yazdım olmadı. Öykü yazdım olmadı. Ne yazayım ? sen en piskopatca yazıyı yazdın ; alın yazısını. Ne yazayım..
Yalnızlığımın içinde ki yalnız beni mi?
 yoksa benim içimdeki yalnız kalmış bir et parçasını mı.
Dedi  seni özel olarak seçtik. Yıllarca araştırma yaptık. Tüm insanların ruhları üzerinde bir takım test uyguladık ama beklediğimiz gibi olmadı. Yan etkisi çok oldu insanlara . insanlar bu duruma “depresyon” dedi , oysa biz tanrıların insanlar üzerinde oluşturduğumuz deneylerin yan etkileriydi hepsi. Milyarlarca insan içinden en son yüzaltmışikibin kişi kaldı , bunları tek tek inceledik. Aralarından çok rahatlıkla sıyrıldın. Kötüyü , belayı ve mutsuzluğu bedenine ve ruhuna çeken bir güç var sende. Bunun sebebini şuan İsviçreli bilim Tanrıları araştırıyor.
Dedim  neye göre / hangi sınıflandırmaya göre bu arayışlarınız.
Dedi  önce bölüm bölüm ayırdık.
İlk olarak Orospu çocuklarını , ikinci olarak piçleri , ve en son da bürokratları inceledik. En içinden çıkamadığımız ve enteresan bürokratlar çıktı.
Dedim  neden ?
Dedi  Ruhlarında piçlerin ve orospu çocuklarınkine benzeyen bir çok hissiyat ve birikmişlik gördük.
Dedim  üzüldüm.
Dedi  niye.
Dedim üç kategori de canımı sıktı. Ben bunların hangisindeyim?
Dedi  Hiç birinde. Sende hiçbir canlıda olmayan bir durum çıktı ortaya. İç organlarınla beynin aynı anda çalışıyor. Sen sıçarken beyninden bir çok sözcük ve cümle uçup gidiyor. Dikkat ettin mi , en son birine ne zaman “teşekkür ederim” kelimesini kullandın ? o kelimeyi yirmiiki mart ikibinonüçte yirmisekiz yaşındaki sevgilinin tuvaletinde sıçarken attın.
Dedim  Ben yazamam lütfen gidin buradan. Daha fazla acıya tanıklık etmek ve onu oluşturmak istemiyorum. Yazdığım her üzücü hikayenin laneti üzerimde. İlk yazdığım ‘Kosovalı’ kahramanını hatırla.. Ulan adamı tecavüzcü yaptım. Geldi rüyamda beni sikti. İnsan kendi yazarını siker mi. Çok gocundum , öyle böyle değil.
Ha sorucam unuttum . Sen ne tanrısısın ?
Dedi  Ben diyeyim ‘yazı’ , sen de ‘mürekkep’ , başkası desin ‘kalem’. Ben buraya sen tekrar yazmaya başla diye geldim. Az sonra uyanacaksın ve bunun bir rüya olduğunu düşüneceksin ; ama değil. Sakin ol ve hikayeni bitir , şuan zihnine yüklüyorum..

İşte böyle moruk.. bi uyandım , iki şok birden.
Birincisi rüyalanmışım. İkincisi hikaye kafamda bitmişti bile la.
Tamamladım bitti.
“Olum sana sıyırmış diyorlardı ama , bu kadarını beklemiyordum. Kalk bi hamama filan gidelim bi kırklan bi şey yap.Gel bi hocaya filan gidelim sana okusun.”

…..
..
.
.
“Bağlayın!”
“Bağlayın!”
Siz kimsiniz! Ne ara geldim ben buraya!
“Hemşire hanım hemen iki doz sakinleştirici vurun..”
Ama..Ama.. Tanrı vardı. Arkadaşım Kemal vardı , nereye gittiler / ben nasıl buraya geldim!
Hayır Hayır! Evimdeydim ben , kendimi kapatmıştım. Siz kimsiniz!
“Doktor bey , bu sefer yazar kılığına girdi yine.. biri bitiyor biri başlıyor. İçinde kaç kişilik var çözemedik.”
Hayıırr ! Ben yazar değilim. Kosovalıyım ben , yani lâkabım öyle arkadaşlarım öyle der , niye der onu da bilmem. Çözün lan beniiii.
“Bir doz daha!.. tamam uyudu.. yatağa bağlayın bunu..”

Kıvanç, bir orospu tarafından cami avlusuna bırakılmış  piç olarak dünyaya geldi.
Onu bir bürokrat evlatlık edindi.
Yirmi altısında babasını öldürüp Edirne üzerinden bir mülteci teknesinde kırksekiz kişi ile birlikte Yunanistan’a kaçtı.
İkibinondört Mart ayınca Sivas / Divriği’de iki Sivas kangalını kendisine ters ters baktığını düşünüp öldürdüğünden dolayı Jandarma tarafından gözaltına alındı.
Ve her şey ondan sonra başladı..

Dipnot : Yazdığım kitapta bu hikayeye yer vermek istiyorum. Ama toplamda altı tane karakterim var kafamda. Sizlerden gelen yorumlara göre karar vereceğim. Ne dersiniz , hikaye hoşunuza gitti mi ?

Kalbimiz Soma’da ..


34 yorum:

  1. bu günlerde bloglarında kendisi ile ya da saçma sapan yemek tarifleriyle yazanların tümünü izlemekten çıkardım,sinir oldum.
    elbette yemek yiyoruz,bişeyler konuşup gülüyoruz haber dinleyip ağlıyoruz ama bugünlerde diri diri gömülmüş insanımızı unutanları görmek ve duymak bile istemiyorum.,
    yazının uzun uzun soma koktuğunu biliyorum,ötesini sonra konuşuruz
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimiz cok üzüntülüyüz. Bende dün bu hatayi yaptim. Kitap tanitimi yaptim. Iki gündür geceleri kabuslarla uyanip bir daha uyumadim. Bunlardan uzak durmaya calismakti benim kitap tanitimlarim. Ama haklisin. Ulusal degil Ahusal yas ilan ettim.

      Sil
    2. Havva , hepimiz çok üzüldük. Ciğerimiz yandı ama malesef en acı bile üç gün sonra unutulup gidiyor , ateş düştüğü yeri yakıyor. Biz yine hayatımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.
      Bu hikayemi kitabım için yazmıştım. Soma'da ki olaylarla hiçbir ilgisi yok , demek ki okumamışsın , bunada üzüldüm.
      Sevgiler benden.

      ahukader , kendini niye suçlu hissediyorsun ki?
      herkes önce gidip bir aynaya bakıp vicdanıyla yüzleşmeli. yüzleşebiliyorsa sorun yok. Kalben üzülmek ile / üzülmek arasında kilometrelerce fark var.
      Yas hepimizin. Acı hepimizin.
      Ben iki gündür televizyon izlemiyorum ? niye izleyeyim ki.
      Amına kodum çocukları böyle bir ortamda bile siyaset yapıyor. Ben kimi neyi izliyeyim ? . beşyüzü aşkın can gitmişken. insanları keriz yerine koyup üç kuruş para uğruna oraya uğurlayan insanların yardım çağrılarını mı izleyeyim ? yoksa satılmış medyayı mı.
      bu dünyada ne oluyorsa garibanlara oluyor.
      Lütfen sadece hikayem hakkında yorum yapacaksınız yapın. Ben acımı ciğerimde yaşıyorum , birde burada görmek istemiyorum.

      Sil
    3. Cok haklisin canim benim. Hikayeni de cok begendim. Biliyorsun dün yazistik seninle. Öpüyorum cok.

      Sil
  2. Bugünlerde yazılacak ve biraz da insanları utandıracak güzel bir hikayeydi.
    Kitabında böyle bir hikayenin olması çok güzel tabi anlaya..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Şeyma , fakat bu çok eski yazım.
      güncel bir olaylarla ilgisi yok. demek istediğini anladım ama. o konuda mesaj vermeye de gerek yok , insanlar takım elbiseli mahlukları çok iyi görebiliyor.

      Sil
  3. Aralarından çok rahatlıkla sıyrıldın. Kötüyü , belayı ve mutsuzluğu bedenine ve ruhuna çeken bir güç var sende. Bunun sebebini şuan İsviçreli bilim Tanrıları araştırıyor.

    burası çok iyiydi
    ve neye göre sınıflandırdıkları kısmı
    sen çok güçlü bir kalemin olduğu gibi
    çok güçlü bir dayanma gücün de var
    kalemine yüreğine sağlık tolga
    sen YAZZ hep yazz

    YanıtlaSil
  4. Kitabın mı çıkıyooo ooo lala

    Bu karakter iyi ama diger karakterler hangileri onlarada bi bakalım :)

    Yazınca ne olmasını bekliyordunda olmadı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazıyoruz ama du bakalım , kısmet :)
      iki karakterin yeri garanti , çok şişirmek istemiyorum.
      eleme yapıyorum (:
      ama sanırım bunu ekleyeceğim :p
      Yazınca hakikaten bir insan olmayı bekliyordum ama olmadı.
      beceremedim.

      Sil
  5. Muhteşem-Harika-Süper -10 numra 5 yıldız safranımm,çok sürüklüyecici ,bitti diye içerlendim...çok sevdimm,tam benim zekaya uygun:))kuzucummmm sen hep yazz olur mu.zekanı seviyorummmmmmmm canım:)))))muckk mcukkkk

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene sevindim Asican :)
      bende senin sarışınlığını seviyorum :d

      Sil
  6. yer vermelisin bence.
    bu tarz öyküleri severim.
    vee içimizden birden çok kişinin gölgesini ve acısını yaşıyoruz..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kararsızdım ama sanırm ekleyeceğim bunu.
      Karışık olacak biraz ama , olur o kadar sanırım
      teşekkür ederim.

      Sil
  7. kesinlikle yer vermelisiin çok sevdim ben :)

    YanıtlaSil
  8. bu hikayeni ilk okuduğum an aklıma Sybil'i geldi. Bilmiyorum okudun mu ve ya izledin mi ama bu konulara ilgili olduğunu düşünüyorum. İzlemeni tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hatırlıyorum sankii. Ama onun olayı biraz daha farklıydı yanılmıyorsam. Çocukluktan kalma dramlar filan.
      Onaltı mı onyedi mi kişiliği vardı ?
      bir daha izlemeliyim.

      Sil
  9. O 6 karakteri sen yazarsın biz 600 karakter gibi okuruz o derece süper olur diyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamam kitabım en azından bir tane alıcı bulacak o zaman :d
      bunun rahatlığıyla yazıyorum bak şimdi (:

      Sil
  10. İlk bölüm iyi, biraz underground. Ama deliye filan bağlama bence :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bindik bir alamete , gidiyoz gıyametee amaninnn (:

      Sil
  11. İsviçreli Bilim Tanrıları. Güldüm gene okurken . Bence de yer vermelisin bu hikayeye. Aslında ne yazsan okunur:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :)
      böyle düşünmene sevindim

      Sil
  12. Kitap yazıyorsun ve öykülerden oluşuyor.
    Doğru mu anlamışım?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet. Hikaye / Öykü tarzında olacak kısmetse.
      çok şişirmek istemiyorum , o yüzden elemeler yapıyorum :)

      Sil
  13. Kurgulamaların gayet güzel. Akıcı ilerliyor, merak uyandırıyor.
    ''Bir solukta okudum'' denir ya,öyle.

    Naçizane bir önerim var yalnız.
    Küfür içeren kelimelerin birer harflerine olsun sansür uygulasan?
    Harf yerine nokta tercih ederek?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      Önerin içinde öyle , dikkatle okuduğun için saygım sonsuz lâkin daha önce denedim olmuyor. Oraya yıldızı / noktayı koyunca yine aynı şekilde okunmayacak mı? - sadece bir saniyelik bir duraksama olacak ve beyin o küfrü algılayıp sindirecek.
      Nasıl desem.. doğamda / yapımda sansür yok benim. bu yüzden illâ ki rahatsız olanlar vardır , onlarında affına sığınıyorum.
      sevgiler

      Sil
  14. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  15. evet tekrar özür dilerim ama; ortalığın amına bile korsun!

    YanıtlaSil