18 Temmuz 2013 Perşembe

Küçük hesaplar , büyük sonuçlar..

Çok sıcak lan!
Böyle havalarda bırak sağlıklı düşünmeyi , normal davranmayı becerebilen insanları önce sol sonra sağ yanacığından öpmek istiyorum.Hele ki oruç tutanların Allah yardımcısı olsun. Dinimiz sübhaneke amin.

Bu aralar yazma hevesimi alıp biri bir yerlere götürmüş. Hiç yazasım filan yok. Bazen açıyorum bir sayfa öyle ekrana bakıp duruyorum. Birde ben şeyi fark ettim , Neşet Ertaş dinlemeden hiçbir şey yazamıyorum. Mesela şuan bu çalıyor..

Ne güzel diyorsun be baba “Bir kere yüzüme gülmez , eyvah eyvah eyvah..”
Hakikaten öyle be. Gülmedimi gülmüyor.”Bir kere parçalandın olum sen bir daha yerine gelmez” diyor. Bizde “su akar yatağını bulur” diyenlerdeniz be baba ne yapalım. Şuan tek dayanağım kelimelerim ve üzerine yoğunlaştığım kitabım. Kelimelerim dedim de , geçen iett de gidiyorum, ben anlık etkilenen insanım herhangi bir şeyden. Bir çift gördüm çok hoşuma gitti birbirlerine yaklaşımları , yanımda da sürekli bir not defteri taşırım. Çıkardım öyle iki bir şey yazayım dedim , demez olaydım. İki tane sıfatını siktiğimin kızı tepemde başladılar gülmeye. Önce anlayamadım sonra bir göz göze geldiğim de anladım. “Özentiye bak yaa” dediler bana.
Hiç istifimi bozmadan defterimi pantolonumun arka cebine kalemi de sağ ön cebime soktum. Tam ineceğim sırada kalemimi bilerek yere düşürdüm kız bunu gördü aldı kalemi ve bana uzattı , bende cevabı yapıştırdım tabi ; “Münasip bir yerinize sokunuz lütfen..” dedim ve indim. Gıkları çıkmadı.
Kalemimi onlara vermeyi göze aldıysam ne kadar sinirlenmişim siz düşünün. Sizlerden ricam kısa notlar tutan / kısa yazılar yazan / şiir yazan insanlara özenti demeyin.

Şiir yazan insan iyi insandır onlardan korkmayın. Çayı tek şekerli ve demli içerler.
Su ikinci plandadır , bir numara çaydır. Şiir yazan insan bencil değildir , yüreğini emanet etmiştir bir kağıt ve kaleme..

Neyse çok takılmadım , zirâ beni takip edenler bilirler ben toplu taşımalara bindiğimde muhakkak bir şey olur. Gerçi geçen ticari taksiyle de oldu. Bir şöfor amcaya denk geldim aha dedim benim 25 sene sonra ki halimi görüyorum.
Amcam açmış Kıvırcık Ali’yi Allah rahmet eylesin ne güzelde sesi var.. Sordu “evlat bu frekans sana uyarmı sevmezsen değiştirem.”
“Yok dedim emica , Kıvırcık Ali sevilmez mi.”
“Taşak geçmiyon dimi la”
“Yok be amca , - Buralarda dost bildiğin ısırgan otu! “
“Hayyt daşşağını şu kızlar yesin senin ne güzel dedin.. “
Neyse yardırdık gidiyoruz , bir yerde yolu şaşırdık ve amcayla ters düştük. O diyo o yol kapalı ben diyorum açık. Neyse baktık ki kapalı acayip göt oldum. Tam kusura bakma filan dedim. Emica taksimetreye bakarak yapıştırdı ; “Dert etme be evlat , kafası girdi nasıl olsa geri kalanında zorlanmazsın”
Heh dedim tamam yine denk geldik :) , neyse ki daha fazla namehram yerlerime girmeden varış düdüğünü duydum ve indim..

He bunları niye yazıyorum biliyor musunuz ?
Evet bilmiyorsunuz. En başta dedim ya yazmak için bazen bir sebep gerek. En üstte ki resimi internette öyle denk gelirken rasgele buldum.
Çok iyi değil mi la. Dedim ya şair insandan korkmayacaksın.
Yılmaz Güney’in dediği gibi; “Bizde bilirdik sevgiliye karanfil almasını, lakin aç idik yedik karanfil parasını.. “

Sol meme kitlenir kalır bir başka sol yana ama “hayat” ın gerçekleri şamarı bastığın an öylece kalırsın. Hani derler ya “bazen sevgi tek başına yetmez”
Yetmiyor..
Bazen lanetli olduğumu düşünüyorum ve kendimi insanlardan çekiyorum. Çok büyük hayaller de kurmamıştım oysa ki sevdaya dâir.
Mesela heyecanlarımdan bir tanesi de onunla aynı sabaha uyandığım da ondan daha erken kalkıp çay demlemek olabilir. Kokusunu ciğerime hapsettiğim bir hava pıhtısıyla birlikte küçük adımlarla onu uyandırmadan gidip çayı ondan önce demlemek...
 Benimkisi kimine göre küçük hesaplar. Bu yüzden mi hep kaybedişlerimin nedeni. Bu yüzden mi bir yanımızın hep “Erken Kaybedenler” oluşu.

İnsan yaşadıkça , öğrendikçe , kendini geliştirdikçe sadece günahlarını arttırıyor.
Küçük hesaplar hep bir yerlerde karşına çıkıyor..
Kelimeler var birde.. Kelimeler.
Bazı anlamlara gelmiyor...

25 yorum:

  1. Cemal Süreyya, Arif’in kızkardeşi ile evlenmiş mi peki? Merak ettim çok..Birde asılolan karanfile bezenmiş güzel bir bakış ya da hoş bir söz değil midir ? Tabii anlayana..
    Bahsi geçen o “tiki” kızlara da sinir oldum çok.”Allam sen bizi onların lanetinden koru yarebbim”
    Amin. :):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. düzeltme:) evlenmek isteyen tam tersi sanırım :)
      pardon:)

      Sil
    2. Eh biraz karışmış evet :)
      amiiin :)

      Sil
  2. "Sairim
    Zifiri karanlikta gelse siirin hasi
    Ayak seslerinden tanirim
    Ne zaman bir koy turkusu duysam
    Sairligimden utanirim
    Sairim
    Siirin gercegini koy turkulerimizde bulmusum
    Turkulerle yunmus yikanmis dilim
    Onlarla aglamis, onlarla gulmusum."

    Ne güzel anlatmış bedri rahmi eyüpoğlu şairi,türküleri..
    Şair insan duyarlıdır,incedir kolay kolay zarar gelmez ondan.
    ah bir de o mütevazi yaşamları,zengin gönülleri..
    ne etkileyici bir anektod aktarmışsın ahmet arif le ilgili..
    kaldı mı böyle güzel insanlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım kalmadı Bahar'ım..
      bir bir söküp attılar.

      "Zifiri karanlikta gelse siirin hasi
      Ayak seslerinden tanirim
      Ne zaman bir koy turkusu duysam
      Sairligimden utanirim.."

      varmıdır üstüne ya.

      Sil
  3. Çok güzel yazmışsınız. Ve bu yorum çok sığ kalacak ama o kızlara gıcık oldum hatta saydım sayıştırdım burda :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Ben sağlam sövdüm.
      Prezervatifi kullanışsız bulurum ama bak böyle zamanlarda nasıl da lazım oluyormus :)

      Sil
  4. Şiir yazan insan iyi insandır onlardan korkmayın. Çayı tek şekerli ve demli içerler.
    Su ikinci plandadır , bir numara çaydır. Şiir yazan insan bencil değildir , yüreğini emanet etmiştir bir kağıt ve kaleme..'
    ne kadar da doğru..

    YanıtlaSil
  5. Selam Gundî kardeşim, yazma hevesini alıp bir yerlere götüren her kimse, hepimizinkini birlikte götürmüş anlaşılan. Gelgelelim, senin yazma hevesin pek de gitmişe benzemiyor. :) Ne güzel sermişsin işte orta yere. Yalnızca şair-çay bağlamı bile yeter bu sıcak havalara.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aleykum selam çok değerli Yeğen.
      Alıp götürüyorlar bazen sorup soruşturmadan bende yakalayamadım halâ.
      Çay candır.
      Saygılar benden.

      Sil
  6. Altında kalmamışsın tebrik ettim. Bir daha gereksiz konuşmazlar böyle :))

    YanıtlaSil

  7. Gömleği olmayan bir şair,
    üstelik Ahmet Arif...
    Düşünmek lazım:-(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke sadece resimi koyup konuyu açsaydım :)

      Sil
  8. Hayyt daşşağını kızlar yesin tolgaaabey :D

    YanıtlaSil
  9. Kitap mı? Oooo, e haydi bakalım, umarım istediğin gibi sonuçlanır.
    Ayrıca, özentilikle ne alakası var ki? Ağızlarına üç tane uçan tekme atılması gerekiyor onların. ahaha.
    Şair adam, pek tatlıymış fotoğraftaki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayırlısı artık..
      ehehhe uçan tekme fikri çok iyi geldi :)

      Sil
  10. Tolga ne pişman oldum şimdi o kadar zamandır üşengeçlik yapıp da bloglara bakmadığıma özlemişim çok okumayı. :)
    Kızlara nasıl güzel yapmışsın o anki kıvrak zekanı ayakta alkışlıyorum. Ani kızgınlıklarla geliyor öyle şeyler, ki haketmiş onlar da zaten :D
    Kaldı ki yazan insana laf söylenir mi ya, adam yüreğinden geçenleri kelimelere dökmeyi başarmış sen daha neyin derdindesin cık cık :D

    YanıtlaSil
  11. Ya sende ne kadar keyifli bir adamsın.:)Hem faceimde de önerdim seni.Yalnız ,keşke biraz daha beyefendi olsaydın.Şimdi kız annesi olunca da dokunuyor;yani.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. eheheh teşekkür ederim :)
      Beyefendilik neye göre beyefendilik , birde herşeyin bir sınırı var dimi? o aşıldı mı beyefendlik efendilik filan kalmıyor :)

      Sil