Her sabah ki gibi bir sabahtı o günde oysa ki..
Yine alarmı beş dakika erteleye erteleye yarım saat
geciktirmiştim , yine işime geç kalmıştım ve nahlet olsun ki son üç günde
üçüncü rüyalanışımdı. Üzerime sinen ter ve döl kokusuyla birlikte kendimi
banyoya attım ve Mayısın son sıcağına kafa tutarcasına kaynar suyla duşumu
aldım. Ayın hakkını versem iyi olacaktı oysa ki “Otuzbir Mayıs” manuel
otuzbirle başlamıştı benim için..
Her zaman ki gibi yine / yeniden sıkıcı işimin başındaydım.
Herkesin iş tercihinde tek umudu olan o “Masa Başı” nın başına oturup tükenmez
kalemimin ucunu kemiriyordum. Akşam için sözleşmiştik arkadaşlarla , taksime
gidip kitap okuyacaktık gezi parkında. Birde üzerimde feci şekilde elektrik var
benim , harbi diyorum haa ulan selamlaştığım kişiye elektrik çarpıyor. Biraz
çime toprağa basayım da atayım elektriği anasını satayım. Çok denedim ama
sevişme sırasında hiç elektrik çarptıramadım partnerime. Aşağı kadar ulaşmıyor
demek ki elektrik ya da beğenmiyor bana trip atıyor pezevenk , bunu mu lâik
gördün bana diye.
Neyse , akşamı zor ettim. Bir şeyi hevesle beklediğin zaman
o beklediğin şey olduğunca geç gelir anasını satayım – hayatın değişmez kanunu.
Akşam arkadaşlarla buluştuk , daha gitmeden gelmişti
gerginlik haberlerini. Geyiğimizi yapa yapa taksime gittik. Gitmemizle
duyumlarımızın ne denli ciddi olduğunu anladık. Ortalık karışmıştı , etrafımız
bir sürü lacivert giyinimli kafasında beyaz bir kask olan ve o kaskın arkasında
ki barkotunu bantlamış bir sürü insana benzeyen birileri vardı. Birde arabaları
vardı üzerlerinde “Polis” yazıyordu. Şaşırdım..
Hemen gezi parkına doğru bir hınçla koşmaya başladık. Tabi o
ara birbirimizi çoktaaan kaybetmiştik bile. Tek bildiğim bir an önce buradan
kaçmaktı , ama kaçamadım. “Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm
sadece” dizeleri dizginlendi kafamda.
Ne suç işledim acaba diye düşündüm bir ara , olayı
kişiselleştirdim. Bu lacivert giyen adamlar bana neden bu kadar kindar
davranıyor olabilirdi ki ?
Zar zor nefes ala ala tünelin oraya doğru koşarken ayağım bir
şeye takıldı düştüm. Tam toparlanacakken takıldığım şeyin bir insan olduğunu
gördüm. Sol elmacık kemiğinde yumruğum büyüklüğünde açılma vardı. Sağ eli
titriyordu. Başından tutup biraz havaya kaldırdım , ve bağırdım “ Ulan amına
koduklarıııımmm “
İşin ciddiyetini o zaman anladım. Birileri bizi öldürmeye
çalışıyordu belliydi. O an aklımdan “gezi parkı” yüzünden olabileceği tamamiyle
çıktı. Çünkü bir halkın polisi kendi halkını neden öldürmek istesin ki onun
haklarını savunuyor diye ?
Sol tarafım nefes alamayan insanlarla doluydu. Bir yandan
astım hastaları , bir yanda yaşlılar , bir yanda çocuklar. Herkes yaralıydı.
Kendi arkadaşlarım aklımdan çoktan çıkmıştı , acaba öldüler mi sorusu beynimi
giyip durdu. Telefonumu çıkarıp aramayı denedim , sinyaller çoktan kesilmişti
bile. Aha dedim yarağı yedik , buradan çıkış yok.
Hani zaman su gibi aktı derler ya , aynen öyle oldu.
Etraftakilere yardım etmekten zaman nasıl geçti / neler oldu neler bitti pek
anlayamadım. Tek bildiğim gittikce kalabalıklaştığımızdı. İlk bulduğum duvara
sırtımı yasladım , biraz etrafı izledim. Gördüklerim karşısında kanım resmen
dondu be dondu..
Gelen toplulukta birileri zafer işareti yapıyor , onun
yanında ki kurt işareti.
Fenerbahçelisi “Saldır Beşiktaş” diyor , Galatasaraylısı
yere düşen Fenerliyi ayağa kaldırıyor.
Karaköy de ki hayat kadınları yaralı insanları geneleve
taşıyor , insanlar camilerde revirler oluşturuyor. Ama bitmiyor..
Lacivert giysililerin durmaya hiç niyeti yok. Portakal gazı
diye bir cisim atıyorlar sürekli , nefesi direk kesiyor. Peşine de tomalardan
gelen en şiddetlisinden tazikli su.. off yeme de yanında yat.
Ve tam o an gözüme takıldı o.
Sol ayağı aksıyordu , belli ki hızlıca tomadan kaçmaya
çalışırken taziği yemişti. Zirâ saçları da öyle solgun ve yorgundu bedeni gibi.
Siper aldığım yerden yardım etmek için onun yanına doğru
süratli bir depar attım. Yanına gittim hiç yüzüne bakmadan “Bir ihtiyacın varmı”
dedim . “Yok nefesim kesiliyor az biraz ama dayanırım sadece gözlerim…gözlerim
dedi.”
İlk kez gördüm gözlerini orada. Kalbimdeki ve zihnimde ki
duygularım resmen karışmış çorba olmuştu. Sağ omzuna dürttüm bana baktı.
Gözleri gazdan kan çanağı olmuştu. Sol arka cebimde duran limonu çıkartıp
uzattım ve dedim ki ;
“ Benimle direnir misin ? “
Ya ama kıskandım ha! Ben olmak isterdim o kızın yerinde! Oldu mu şimdi hehehehehehe....Helal olsun size! Yanınızda olamasakta yüreğimiz hep sizinle.
YanıtlaSilSeninle de direniriz Anarşiğim dert etme :))
SilWoovv..
YanıtlaSilGeçen Cumartesi eylemdeydim ama böyle centilmen görmedim :)
Aşk her yerde güzel demiş bir allta "Neşeli ve İncili Günler" ne güzel demiş bak :)
SilAşk direnişte de güzeldir,
SilYüreklerde çarparken, tenlerin uyumunda güzeldir
Gün doğarken tebessümle
Gün batarken huzurla güzeldir
bunu da ben dedim
:)
Ne iyi dedin :)
SilAşk her yerde güzel..direnişte daha güzel...
YanıtlaSilBu yazıya da bu güzel yorum yakışırdı,
Silteşekkürler :)
At gözlüğü mü? Ortalığı yakıp yıkarak mı eylem yapıyorsunuz? Dünya ya gözünüzü açıp bakın bir.. Bu şekilde iç savaşa gittiğinizi göremeyecek kadar dar düşünüyorsunuz.
YanıtlaSilBen başbakanı sevmem zaten, ondan tarafta da değilim. Yazımda da belirttim. Sadece şunu söylüyorum hak hukuk başkalarına zarar vererek aranmaz. Hak hukuk arıyorum diyerek en safi duygular kendi çıkarına kullanılmaz. İnsanların saf duyguları sömürülerek direniş yapılmaz. Polisler diyorsunuz ki tayyibin, ALLAH ALLAH bizim zamanımızda kimindi ben onu anlamıyorum. Ben kimsenin önüne bir şey getirmedim. Ülke ayağa kalktı, insanlar bir birine düşürülüyor. provokasyonlar, saçma sapan haberler havada uçuşuyor ama hiç bir akıllı yok ki haberin aslını asdarını araştırmak aklına gelmiyor. Yoksa bu ülke sadece hak arayacak olsaydı insanlık hakları gasp edildiğinde de ayağa kalkardı ama engellendi işte..
Neyse hoşunuza gitmezse okumazsınız biter. Hakarete varabilecek şeyler yazmak sizi benim gözümde haklı çıkarmayacaktır...
Ben kimseyi soyutlamıyorum ama insanları anlamadan yargılayan ve hakaret içerikli tepki verenleri sadece çıkarıyorum kendi dünyamdan.. Çünkü böyle şeyler yüzünden tartışmak, aşşağılamak yada aşşağılanmak bana göre değil. İlk yazdığınız yorumu tekrar okuyun. O zaman ne demek istediğimi anlarsınız.
YanıtlaSilEylemlerin ilk iki günü oldu bu dedikleriniz evet o güzel bir hak arayışı olabilirdi ama gelin görün ki sonra ki günler borsa çöktü, bankaların iş yerlerinin camları çerçeveleri indirildi, polisle halk bir birine vurduruldu. Polis biber gazı attı para harcadı diye yakıp yıkmak, bu işle alakası olmayan yerleri yağmalamak, insanların bazı değerlerine gözüne soka soka saygısızca davranmak hak mı oldu? Batı ülkeleri bu olaylar sayesinde ülkemizde kopan bu kavga kıyameti suratlarında 32 dişleri görünerek izliyor, insanlar arasında ikilik çıkartıldı, birileri milliyetçilik, Atatürkçülükle, diğerleri dincilikle suçlandı. Kimse çıkıp da durun yahu biz tek milletiz, ne yapıyoruz bu olay yolundan saptı demedi. Gaza geldikçe ortayı bulandırdı eylem. Evet kitap okuyarak yapılan eylem nezihti, belki güzel olabilirdi, ama artık çirkin bir hal aldı. Artık durulmanın ve bu yolla değil başka girişimlerle eylem yapmanın, hak aramanın zamanı geldi. Ama bu gerçekten hak arayanlar için geçerli! Yoksa bu gidiş hükümetin değil, ÜLKENİN, TÜRKİYE'nin yıkılışını getirecek, ve o zaman bu ülkenin haklı insanları değil, mes'ulleri olacaksınız.
Nursalkım , hiç kimse kusura bakmasın ama haksızlığa boyun eğerek büyümedim ben. Ailemin sosyal görüşü yüzünden ta çocukken terörist sıfatı yemiş insanım ben. Zalime , zulume , yezide hiçbir zaman boyun eğmedim / eğmem.
SilSiz (burada ki siz sensin) buna ülke menfeati dersiniz ben de buna ülke menfeati derim. Bu ülke hiç kimsenin değil. Babasının malı gibi orayı yık , bunu yap şunu yık şuraya sat olmaz , yedirmezler! Türk milleti bu zamana kadar kimseye boyun eğmedi , bir diktatörle mi başa çıkamayacak ?
Evet , çatışmaksa çatışmak direnmekse direnmek. Bu tarih nelere şahit bunun da üstesinden gelir.
Lâik anlayışı benimsemeyen insanlar elbette olabilir , bu onların en doğal hakkıdır ama bu hakkı kullanmak isteyenlere de engel olamazlar , böyle bir hakları yok burası Muz Cumhuriyeti değil. TÜRKİYE CUMHURİYETİ
Gayet güzel nezihti diyorsun sende başta ki bence "provokatör" kelimesinden sanırım haberin olmamış.
Senin Polisin gelip bize öldürecesiye vurmadığı sürece bu Halk kendi malınıa , mülküne hep sahip çıktı. Gittik mağdurlara yardım ettik. Yararıları taşıdık , yerleri süpürdük , zarar gören esnafın zararını karşıladık duvarlarını onardık.
Üç-Beş tane orospu çocuğu "Provokatör" yüzünden milyonları görememeniz de sizin tercihiniz.
Benimle konuşup konuşmamak sizin tercihiniz , bu beni sadece üzer ama gereğini de ben bakarım. Geride bıraktıklarım genelde "iyikilerim" dir. Yolun açık olsun.
Güzel insan Can Yücel' de diyor ki ;
"Bana şiirlerinde küfür etme diyorlar usulsüz; lan bu kadar orospu çocuğunu nasıl anlatayım küfürsüz?"
Gezi parkı o kadar hassas bir konu ki ne desem başka bir yöne gidiyor. Halk haklı olarak direniyor lacivert giysili adamlara, ben de direniyorum. Taksimde şahit olmasam da olanlara "Her yer taksim, her yer direniş" sloganlarıyla bulunduğum yerden destek vermeye çalışıyorum. Ve yine lacivert giysili adamlar çıkıyor karşımıza neymiş elimdeki bayrakla ilerleyemezmişim. Gören de başka bir ülkedeyim sanacak kendi topraklarımda kendi vatanımın bayrağını taşıyamazmışım. Meydanlarda bunlar olurken bir yandan da siyasiler sahipleniyor olayı, adına halk direnişi dediğimiz yürüyüş mitinge dönüştürülüveriyor birden. Ben de neye uğradığımı şaşırıyorum. Güzelim kapitalist sistem öyle bir işlemiş ki beyinlere herkes nerden ne kar çıkarsam diye bakıyor olaya. Gidip şarkılar söyleyip kitap okuyan vatandaşlara o lacivert giysili adamların saldırmasını bile adam gibi protesto edemiyoruz. Öyle işte insanlar olayı oturup düşünmedikçe, bunun komünistlikle faşistlikle alakası olmadığını anlamadıkça, hala nerden kendime kar çıkarsam diye düşünmeyi bırakmadıkça çözülecek bir mesele değil bu. Ülkenin bir yanı uyanırken, bir yanı daha derin dalıyor uykuya.
YanıtlaSilOrtak mesaj şudur: "Ben AKP olmadan Dinimi, MHP olmadan Ülkemi, CHP olmadan Atatürk'ü, BDP olmadan kardeşimi Sevebilirim" Okuyun artık..
SilBudur yani !
SilKesinlikle olması gerekende bu aslında.
SilYine harikasın...
YanıtlaSilOrtak bir amaç için yürek yüreğe,daha iyi bir ülke adına direnmeye varım:)
Bahar'ım sende harikasın..
SilAmaç ortak olunca hepimiz "bir" iz.
faşizmekarşıomuzomuza!
ben de yanınızdayım beni de unutmayınn:))
SilSırada ki şarkımız Elsa içiiin;
SilBülent Ortaçgil'den "Sensiz olmaz"
:)
:))
Silsüpper:))
SilDESTEĞE DEVAM !!! İNŞALLAH DAHA ÇOK İNSAN ZARAR GÖRMEDEN BİR ÇÖZÜM BULUNUR. BİZİM BURALAR SAKİN AMA AKLIM İSTANBULDA !
YanıtlaSilİYİ BAK KENDİNE !
10. gününde yine orada olacağız inşallah..
Silsağolasın arkadaşım.
allaha emanet olun !
Silİyi ki gitmiş ve anlatmışsın gördüklerini, yaşananları, o adamı.
YanıtlaSilHissederek yazan birini hissederek okumak başka türlü güzel.
Taksim ve o park bir sembol. Orada direnenlere yapılan bir ankette %70'in herhangi bir siyasi parti gönüllüsü ya da sempatizanı bile olmadığı her şeyi açıklıyor aslında.
Yaşananlar bizi düzlüğe çıkaracak, eminim...
Halâ olayı siyasete vurdurmaya kararlı olan insanlar var. Gidip iki-üç saat taksimde iki tur atsınlar yeter..
SilSiyasette ki önyargı en pis önyargıdır. Hele ki buna bir de at gözlüğüyle bakanlar eklenince içinden çıkılmaz bir hal alıyor ortalık.
Çok çok teşekkürler.
Güzel günler göreceğiz inşallah , güneşli günler..
ben de oradaydım be safranım,durmak yok yola devam diyen kim di dimi....Bizim gibiler her daim var olsun ki doğru adımlarla ilerleyelim..Can-ı gönülden destekliyorum...
YanıtlaSilEksik olma yoldaş..
SilDoğru düzgün okumayan okumadığını tam olarak anlayamayan keza. Yorumlardan sonra bunu demek istedim.
YanıtlaSilBasmane'de de bizi bir sıkıştılar ki Sarısını sevdiğim, yok böyle bi' sıkıştırmak. Tazyikli suyla denize düşürülenler mi, ne idüğü belirsiz eli sopalı tipler tarafından dövülmeler mi..
Şiddet şiddeti doğurmasın dedik ama, durmadılar.Biber gazıymış, portakal gazıymış rererörö. Bizimkiler de diyor ki kavun gazı atın, rakıyla bir şeyler deneyeceğiz.
Daha yazacaktım ama, pc'nin %50si zor dayanıyor, tutamıyorum.
Faşizme karşı omuz omuza!
Emilia, ayak üstü üzerlerinde ki tüm sıkıntıları , olumsuzlukları bizim üzerimizde attılar sağolsunlar.
SilBende taksimde taşa otura otura afedersin mideyi bozdum. %50 ' si çıktı da diğer kısmı halâ içeride bi onları çıkarıp geleyim.
Faşizme karşı omuz omuza!
ilahi Emilia :)) demek pc'nin %50 si zor dayanıyor, gülümsettiniz beni gençler, yaşam da sizleri gülümsetsin...
Silsusmaların, içine atmaların patlaması bu, özgürlük ve onurlu yaşam için ayağa kalktı Türkiye...
abi helal sana ya :)
YanıtlaSilEyvallah cancan :)
Silsana da helal
Konu hakkında hiçbir yorum yapmayıp copy paste ile sitesine çağıran birinin sitesine gitmem kardeş kusura bakma.
YanıtlaSilheyy tolga gelişmeleri bildirmeni bekliyoruz:)
YanıtlaSilAn itibariyle eve geldim , yoruldum , terledim , üşüdümm sanirim hasta olucam :))
SilBu post.u yeni gördüm! ancak bakabiliyorum..malüm her yer taksim her yer direniş;)sizde harikasınız.. öyle bir kıvılcım çakıldı ki artık!..büber gazının göz gözü görmez sislerinin içinden parlayan güneş gibi aydınlığa evrileceğiz hepimiz.. Öyle rahatlar kaçmadan, uykusuz kalmadan, yanmadan çıkılmaz feraha!.. bu çorbada herkesin tuzu olacak bir kere!..bunca zamandır memleketin %80 i acı çekerken, açlıkla, haksızlıkla cebelleşirken..rant için eyvallah deyip kesesini dolduranlar azıcık beri gelsinler bakalım!..(bu arada faiz borsası düşüyor!.. söylemine de ne desek!..hani faiz günehtııı:)) söylenecek söz çok!..ama anladın sennnn !!! ;)
YanıtlaSil"sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa!" ama değil mi ya...
Bu boşvermişlikler zaten bizi bu hale getirdi. Aynen öyle öyle faiz giriyo çıkıyo herhalde gıpraşımlı ki hissettiriyor :))
YanıtlaSilOkuyunca o günlere geri döndüm be safransarı.
YanıtlaSilYediğim biber gazları, üstüme sıkılan basınçlı suları hatırladım tekrar. Sıkılan basınçlı sudan sonra asfaltla bütünleştiğimi.
Kaybettiğimiz kardeşlerim geçti gözümün önünden. Aslında hiç gitmiyorlar, çıkmıyorlar aklımdan.
Her yer taksim her yer direniş!
Sil