Zaman ne çabuk geçiyor !
Bazen çok hızlı koştuğumu hissediyorum ortopedik tabanlıklarımla birlikte. Sonra yavaşlıyorum , zaman dursun istiyorum..
Herkes dursun; insanlar , hayvanlarlar , açlar , toklar , uğursuzlar , zenginler , fakirler !!
Sonra dönüp geriye / geçmişe doğru bakıyorum. Bir yığın acı tebessüm ve parçalanmış bir sürü gülüş , bilirsiniz..
Sonra vitrinlerden birinde kendi yansıyan görüntüme bakıyorum en buğulusundan..
Şarkıda da diyor ya ,
‘ göz ucuyla aynaya baktım dün gece , değişmişim eskiden ne kıyaktım ‘
Saatimin pili bittiği için bizim buradaki saatçiye gittim. Birkaç müşteri vardı ve beklemek zorundaydım , oturdum etrafımdaki güzel saatlere bakıyorum(dum).
Birden kafamı kaldırdım etrafıma bir baktım her yer zaman dolu ,
Tikk takk tikk takk tikk takk !
Sağıma baksam zaman soluma baksam zaman.. Aman Allah’ım nefesimin daraldığını hissettim.
Her yerde zaman sesleri , kulağımın içine içine bağırıyorlar!
Ben çocukkende zaman yine aynı şekilde geçiyordu , saat iki kere hep aynı yeri gösteriyordu , hala aynı ?
O zaman geçen zaman değil , biziz .. Zamanın bir suçu yok değil mi ?
O hep yerinde sayıyor oysaki sadece biz onun hızına ayak uyduramıyoruz..
Lanet olsun Provası yokki hayatın. Ne yeniden yaşamak mümkün, ne de yaşadıklarını silebilmek.
Neyse çıktım saatçiden gidiyorum hep hayal ettiğim bir sahneyi yaşamak nasip oldu.
Koluma saatimi takmak için uğraşırken bir kızla çarpıştım , ama ne çarpışmak .. Filmlerde hep kitapları düşürürler bunun telefonu düştü . İkimizde eğilip telefonu almaya yeltendik , ben aldım üzerini hohlayıp sildim.
Hep bir tebessüm atmasını bekledim ama nerdeee meymeletsiz ;
- Önüne baksana be adam dedi ve hıhlayıp hızlıca gitti.
Arkasından seslendim ;
- Filmlerde böyle olmuyordu amaaa !
İki üç adım attıktan sonra duraksadı , işte tam o an sanki dünya benim için durmuştu diyecektim ki yoluna devam etti.
Ver sloganı;
- Ahh be Tolgaaa , yine mi yalnızsın… !
Eve doğru geçerken mahallenin çocuklarının löyy löyy löyyy diye bağırma sesini duydum , Fenerbahce – Galatasaray maçı vardı çocukları öyle görünce bi tebessüm attım.. hey gidi diye iç geçirdim birkaç sitemli nefes alıp verişimde oldu.
Ortaokula giderken , araba arma hırsızlığı dışında yaptığım diğer iş İstanbulspor maçlarına gitmekti.
Semtimizin büyükleri daha çok para kazanabilmek için hep bizi kullanırdı. Sözde bize daha güçlü olmayı , daha dik durmayı öğretiyorlardı..
- Size öğrettiğimiz şeyi okulda hangi hocanız öğretir len kamiller !
Verdikleri en büyük ödül (bize göre) ekmek arası salam kaşardı .. Salam varsa lükstü birde düşünün.
İstanbulspor – Beşiktaş maçı vardı.
Yine toplandık bizim buradan gidiyoruz , o zamanlar tribüncülükte terfi ettiğim zamanlardı , davulu bana taşıtmaya başlamışlardı. Kemal ağabeyin dediğine göre böyle devam edersem tepeye bile çıkabilirmişim (amigo)
Yarım ekmek salam kaşarımıda bitirdikten sonra bana iyice güven gelmişti. Yeni yeni girdiğim ergenlikte resmen bir amigo havasıyla hareket ediyordum..
-Beylerr boğazlar yırtılana kadar bağırıyoruz tamam mııı !
Büyükler ön tarafta toplanmış , bize olası kavga dövüş için uyarıyordu.
Belli ki kavga çıkacaktı , Beşiktaş maçları hep olaylı olmuştur. Bir elimde tokmak diğerinde davul stada doğru ilerliyorduk , tam Meydanın orada sesler yükselmeye başladı , anladım ki bir şeyler oluyor.
En baş safı çekiyordum davul bende olduğu için , arkama dönüp bir göz attığımda yaklaşık 100 kişi filan vardık fena sayılmazdık. Sloganlar filan başladı;
-Ararım , ararım seni heryerdee
Sorarıımm , ıssız gecelerde Beşiktaş nerdeee !
Derkeeen ; işte o an !
Daha sonra öğrendim , sayıları yaklaşık 500 kişi olan Beşiktaş taraftarı üzerimize üzerimize geliyor.. Ulan akılsız kafa kaçsana işte ! Metin abi bağırdı , nam-ı değer Kulağıkesik..
Dalın ulleeeeyynnn !
Henüz 14 yaşındaydım ve aileden hatta kendimden vazgeçtiğim zamanlardı , davulu sote biyere bırakıp elimde tokmakla koşa koşa yardırıyorum , birde o zamanlar bende kiloda var boyda var koş koş koşşşş
-semiallahü limen hamideh !!
100 olan sayımız git gideli azalıyordu korkak köpekler sağa sola saçılıyor , aynı şey Beşiktaş taraftarı içinde geçerli çoğu uzaktan izliyor ödlekler!
Bizimkilerin aralarında en şanslısı benim elimde tokmak var , diğerleri Allah ne verdiyse girişiyor .. karşı taraf öylemi ?
Dönerler , satırlar bıçaklar .. bizi kesmeye gelmiş pezevenkler.
Marangozda 2 ay beraber çalıştığım arkadaşım Evren vardı boyu çok ufaktı , en son onun bağırmasıyla irkildim bana seslendi Bedooooooo (tribünde lakabım Bedoydu). Dönüp baktığımda sağ ayağını tutuyordu bıçaklanmıştı , daha önce hiç arkadaşım yanımda bıçaklanmamıştı korktum.. hayatımda ilk kez korktum.
Sonra Allah beni affetsin hala vicdanım sızlar tokmakla onu bıçaklayanın burnuna yapıştırdım ve topukladım Evreni yanıma alarak . Burnunu kırmıştım sanırım bana kırkbeş derece dönük bi şekilde vurdum , beni görmemişti bile tam bir horoz dövüşü..
Baktım olacak gibi değil , adamlar nasıl kin tutmuşsa bırakmadılar peşimizi ..
Yemişim delikanlılığı linç edicekler la bildiğin bizi.
Hemen bir evi gözüme kestirdim ve tüm zillerine bastım, hala peşimizdeler üzerimde de İstanbulspor atkısı var.
2 kattan bir teyze balkona çıktı
Allah senden razı olsun teyzecim , anladı ve bozuntuya vermedi.
Baktı aşağıya buyur yavrum dedi ,
Bakın aradan yıllar geçti ama hala aklıma geldiğinde gülmekten ölürüm.
Teyzeye aynı şöyle seslendim ;
-Anneee kaç ekmek alayım unuttum.
Gülmeyin , göt korkusu bu başka bir şeye benzemez.
Teyze bozuntuya vermesede afallama dönemi yaşadı , ama onunla konuştuğum için arkamda bulunan kin dolu taraftardan kurtulmam kısa sürdü. Otomatik kapı açıldı ve hemen daldık apartmanın içine. Evren’in bacağına baktım bir şey yoktu on dakika orada bekledikten sonra çıktık , ortalık durulmuştu.
Beni davul korkusu sardı , Beşiktaş taraftarından yemediğim dayağı Metin abiden yiyebilirdim bana emanetti o davul .. ama yook ara ara bulamadım , o korkuyla maçada girmedim. Sonradan öğrendim ki davulu bulup almışlar içeri , ama 3 hafta onun fırçasını yedim. Onların anlayışına göre , bir tribüncü canını bırakırmış ama davulunu asla..
Tam 4 sene İstanbulspor tribününü kovaladım , epeyde tanınan biriydim hala beni gördüklerinde Bedo derler bana. O lakabı niye taktılar hala anlamış değilim.
Liseli yıllarımda Fenerbahçe tribününü de kovaladım.. Ekmek arası meşaleler , deplasmanlar , kavgalar dövüşler eksik olmadı , ama bu başkaydı ; Fenerbahçe bir aşktı.
Devamı yakında..
‘ göz ucuyla aynaya baktım dün gece , değişmişim eskiden ne kıyaktım" mükemmelmiş.
YanıtlaSilsonra o çarpışmalar, aşklar, kaçamak bakışlar hep filmlerde olur. gerçek hayatta olmaz arkadaş olmaaazzz, olmadı da, olmamış da...
futbolla hiç alakam olmadığından verilen mücadalayi anlamlandırmam güç tabi. herkesin bir tutkusu var neticede.
Fettah candır.
SilHakakten de filmlerde oluyor , lanet olsun!
Bulunduğum semtten ötürü tüm spor dallarıyla bir bağ kurmuştum , hepsinin tribünleri boştu ve biz yine yerimizi alırdık :)
Ulan Metin abi :D
YanıtlaSilHey gidi günler. neyse ki ben bir iki maçtan sonra dedim birgün götümüzü kesecekler bende bitti istanbulspor aşkı. hiç de salam ekmek yemedim lan hep peynir vardı. oo shit!
bir de bunun birincisi nerde lan part 2 demişsin
İyi yırttık hakikaten bakma , İstanbulspor uğruna harcanan çok arkadaş var :) nam nam namm götürüyoduk biz hacı salam+kaşar candır!
SilBu part olayına yeni başladım , ama bundan önce yazdıklarım boşa gitmesin diye onların tümüne part1 dedim ve devam ettim Zekom.
Zaman hızlı değil aslında. Sadece biz bu yalana sığınıyoruz.
YanıtlaSil"Zaman hızlı ve biz hiç bir işimize yetişemiyoruz" diye. Bu insanların bahanesi.
Aşklarımızı lüzumsuz triplerle,
Dostluklarımızı yanlış anlamalar ile,
Ailemizi ise gençlik dumanlarımız ile heba ediyoruz.
Sonra bunları bastırmak için Zaman hızlı diyoruz değil mi?
Ellerine sağlık çok sıcak bir yazı olmuş :)
Sen ne yaparsan yap , ne kadar dikkat edersen et hep şikayet edersin. insan doyumsuzdur.
Silarada fırçayıda yedim iyimi :d
Yok yahu ne fırçası. Onu da nereden çıkardın. Yok fırça filan
Sil:)
Okuduktan sonra bana esen hislere bir gönderme yaptım sadece :)
Bazen düz bir çizgi, bazen yuvarlak, hatta bazenleri içiçe burgulu, bir ters bir düz, bazen olan bazen olmayan, zaman.
YanıtlaSilhttp://www.renklidergi.com/kultur-sanat/siir/Tam-Zamaninda-Yasamak-Can-Yucel-Siirleri
Bir Can Yücel kılasiği..
Siltolgaaa ev arkadaşıma bu kadar benzemek zorunda mısın yaa :))
YanıtlaSilyok artık deme hemen fizik olarak demiyorum
yazdıkların bana onu hatırlatıyor
eskişehire gidince ilk işim yazılarını ona okutmak olacak :))
yok artık dedim ilk cümleyi seri bi şekilde okuyunca birden panik oldum :D
Silİnsan birbirine benzer derler ya bazı ruhlarında benzerleri vardır , ruhdaşıma sevgiler :)
Yok, kesinlikle zaman suçlu. O zaman bir müddet yerinde saymayı bırakıp, seyrini değiştirerek durabilirdi de. Her zaman zaman suçlu. Suçu zamana at. O kaldırır, çünkü biliyor suçunu. ehehe.
YanıtlaSil"Filmlerde böyle olmuyordu amaaa !" ahahahahaaaa, yazık olmuş.
"Çarşı, sakinliğe karşı." diyelim o zaman. ahahahaaa.
Of, hak etmiş pislik o burun kırılmasını. Sinirlendim he, 14 yaşlarında çocuk bıçaklanır mıymış? - Sanki 30'lu yaşlarında bıçaklamak normalmiş gibi dedim; ama ne bileyim ya, of. ehehe. -
"Anneee kaç ekmek alayım unuttum." ahahahahasdfg. Ama doğru, psikopatlar peşinde. Hem zaten cesaretini başlangıçla tokmakla girişerek gösterdin. Jack Sparrow der ki "Savaşmalıyız, kaçabilmek için." gibi bir şeyler. ehehe.
Beyzaaaa :)
SilTurgut Uyar diyor ya ;
'Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum'
senin yorumlarını , yazılarını okuyunca bende şöyle diyorum;
'Senin bu yorumlarında ne var bilmiyorum göğe bakalım
okudukca hisleniyorum ,kalabalıklaşıyorum. '
içten gülmelerin tebessümlerin bol olsun Mazbut Dişi :)
diss iss sıpartaaaaa :d
göz ucuyla aynaya baktım dün gece , değişmişim eskiden ne kıyaktım
YanıtlaSilsevdim bu sözünü..
ismail abi hüüzün mü çöktü sanada
İsmail abi hep hüzünlüdür..
Sil