Emrah Ateş ile Florya sahilde
' İnsaın böyle hayatı olunca tadımlık anzer balına rağbet çok oluyor '
Bir yazımda bu sözü kullanmıştım , insan hayatı tuhaf inişli çıkışlı zigzaglarla dolu. Ne zaman sağlam bir adım atmaya kalksan tökezletiyor seni ,düşüyorsun. İşte böyle zamanlarda seni yerden kaldıracak kişi çok önemli.. Böyle zamanlarda size benim Zeko'yu (Emrah) önerebilirim. Ne kadar yıpranırsan yıpran bilki senden fazlada yıpranan birileri vardır. Bir lafta denildiği gibi " Derdini Gördüm, Derdime İmrendim.."
Özellikle Behzat Ç. ' den sonra " lan " yerine " la " yı kullanmam resmen hayatımı renklendirdi.Heleki “ Leyla ile Mecnun” geyiğine düştükmü abooo geyikler geyikler.. Bir ara harbiden kafayı sıyırdığımı düşündüm, ondan sonra gördümki bizim Zeko benden daha beter , olaylar olaylar.Bana “ ağır şizofrensin” diyor çok ağrıma gidiyor ılık ılık konuşma laan !
Haftada bir fiil Florya sahile gideriz , önce Öz Hakiki’nin yanındaki Harbiden Meşur Roma Dondurması Lan ‘ ın yanındaki Hakiki Roma dondurmasından dondurma yeriz. Ben 2 top yerim Emrah 3 top sosu hep boldur. Nam nam nam onları götürdükten sonra arabaya doğru yanaşıp olağan otoparkçı ağabeymize bahşiş muhabbetine düşeriz ;
E : - Amk bunların işide zor la ( Amk lafına çok takılmayın bu şimdiki cenarosyanda ‘Lanet olsun’ gibi bir şey )
T : - La olm ateşle bir şeyler ne pinti adamsın.
E : - Versen şimdi 3-4 lira adamı örseliyeceğiz , bana böylesi dokunurdu hacı haydi bin arabaya
T : Sen bin , şu hatunu keseyim geliyorum.
E : At geçsin üzerinden at , mafettin beni hadi laan !
T : Tamam amk !
E : - Versen şimdi 3-4 lira adamı örseliyeceğiz , bana böylesi dokunurdu hacı haydi bin arabaya
T : Sen bin , şu hatunu keseyim geliyorum.
E : At geçsin üzerinden at , mafettin beni hadi laan !
T : Tamam amk !
E: Bir ara hatırlat da adama bi 10 lira verelim la “ Kolay gelsin “ diyorum sağol demiyor amk , e haklıda..
T : Hacı şu virajta götüm hep yusufluyor aman dikkat..
Neyse , bir sonraki durak olan asıl insan müsvettelerinin arasına doğru ilerliyoruz (öhh ne örseledim ama :p ).
Neyse , bir sonraki durak olan asıl insan müsvettelerinin arasına doğru ilerliyoruz (öhh ne örseledim ama :p ).
E: Gel la şurada bi çaya düşelim
T: Ismarlıyacan mı ?
E : Ne beleşçi adamsın amk gel hadi , kaç şeker ?
T : İki şeker , kurabiye murabiyede al boş gitmez
E : Çor ye !
E : Ne beleşçi adamsın amk gel hadi , kaç şeker ?
T : İki şeker , kurabiye murabiyede al boş gitmez
E : Çor ye !
İşte ne oluyorsa popomuzu o eşsiz manzaranın yanında tabureye koyduktan sonra oluyor.. Önce çaylar dudak ucuyla yudumlanıyor , arkasından beklenen o ses..
-Karadır bu bahtım karaaaa
Önce içten derin bir nefes alınıyor , sonra türkünün içine hapsolup uzak uzak sahte yakamoza bakılıyor (uçağın ışığı , önce onu ay zannetmiştik).. Sonra sen istemesen bile içinde sakladıkların bir bir dökülüyor ortalığa..
T : Zoruma gidiyo Zeko , neden benim sevdiğim beni sevmiyor da beni seveni ben sevemiyorum..
E : İsmail YK ‘ diyo la bunu
T : Ha siktir !
E : İsmail YK ‘ diyo la bunu
T : Ha siktir !
E : Hee , öyle moruk bu kalp öyle pis bir şeyki öyle titiz bir şeyki içine biri girdiği zaman bırak birini üzerine toz kondurmuyor.İsterse dünya güzeli seni sevsin , kalpte oluştumu bir zırh kimse gelipte onu delip geçemiyor.
T : Boşa dememişler Kavuşursan meşk , kavuşamazsan aşk olur..
E : Kim diyo la bunu tuttum..
T : Bir lafımıda sorgulama amk
E : Kim diyo la bunu tuttum..
T : Bir lafımıda sorgulama amk
E: Sanada bi haller oldu lan özlü söz sıçıyorsun resmen heryerinden efkar fışkırıyor.
T : Açıyorsun Neşat ağabeymizi mafettin beni burada.. Görmüyorum zannetme seninde ağaçlarından yaprakların dökülüyor dımdızlak kalıyorsun hergeçen gün .
E : Bıktım be Tolga , artık yeni baştan sıfırdan birini tanıyıp sevmeye çekinir oldum gücüm kalmadı artık.
T : Haklısın , birine güvenebilmek bile çok yoruyor insanı.
E : Öyle bir şeyki , ya gerçekten sevmeyi bilmiyorum yada ne bileyim arkadaş olmuyor işte.
T : Gusül abdesti önemli
E : Hemen geyiğe vur amk
E : Hemen geyiğe vur amk
T : La olm kalk git bi etrafına bak mafettik milleti herkes sigara yakmaya başladı. . Kalk birazda sahile doğru inelim ortamlar ortamlar..
Önce modası geçmiş şarkıların çalındığı bir yerden geçip kendimizi sahile doğru giden yokuştan aşağı vurdurarak iniyoruz koca mavi deryaya..
Niye bilmiyorum , karşısında bir su birikintisi bile olsa insan dalıp gidiyor uzaklara..
T : Emo uçak geliyo la gel el sallıyak ( Leyla ile Mecnun geyiği)
E : Artık bizim resimleri asıcaklar buraya iki deli diye abartma lan !
T : Ne ibne adamsın kaçtı uçak !
Kayalıklardan götüm götüm topallayıp tam denizle sıfıra gelene kadar ilerliyoruz .. Derin bir nefes ,
T : Zeko’nun solundan 5-6 metre uzaklaşıp uzaktan sesleniyorum.
Emraaaaaaaaaaaahhh !
Emraaaaaaaaaaaahhh !
E : Hoooppp !
La olm nasıl bir bilinçaltı yarattın bende direk bağırıyorum at gibi gel la millet bakıyo
La olm nasıl bir bilinçaltı yarattın bende direk bağırıyorum at gibi gel la millet bakıyo
T: Siktir et amk , bak karşıya gemiler var. Salla ulan elini kolun ağırana kadar ..
Bu kader birgün gülecek !
:)) Alemsiniz..
YanıtlaSilAnlayamadığım, bazı insanlar meslek mi edindi acep, birilerinin kalbine gölgelerini bırakıp, ortadan kaybolmayı ?
Hem erkekler, hem kadınlar güvensiz ve şikayetçiyse, derhal araştırılmalı, uzayda hayat vardır belki...
Ordan birilerini sevsin herkes demiyorum...maksat okeye dörtlüyü tamamlamak :)
Oscar Wilde diyor ya ; "Oysa herkes öldürür sevdiğini"
Silbir şekilde pis bir kalıntı kalıyor işte hep.
okey candır :)