Cümleye nasıl başlasam bilmiyorum ..
O yüzden yekten dalıyorum konuya Kazım abi kusura bakma..
Bugün yine feysbukta tivitırda filan seni andık , umarım seni anımsayanların çoğu günü birlik anmıyordur seni..
Bir yıl daha geçti , bazen zamanın yuttuğunu düşünüyorum bizi , yoksa bizimi kandırıyor ?
yoksa ' Ayrılık Şarkı'n mı zamanı değersiz yapıyor.
Erken gittin be abi ne olurduki yaşasaydın? daha senden dinleyecek çok türkülerimiz olmalıydı.
Bu aralar beni tebessüm ettiren ne oluyor biliyormusun , hani 'Gülbeyaz' dizisi vardıya , Nejat abimiz efkarlı efkarlı atıyordu kendini sahil kenarına
ve hep en doruk yerde çalmaya başlıyordun sen;
"Karşiya çifte çamlar oy sakizi yere damlar
Oy oy oy oy
Sevup alamiyanin oy yüreğini buz bağlar "
Bu aralar ne zaman kafam bozuk olsa kendimi sahile atıyorum , zaten sana birşey diyimmi bu sahillerde olmasa İstanbul hiç çekilmez. " Kız senin sebebune
kaldum İstanbullarda" diyenlerin sayısı birbir artıyor.
O mavi deryaya saldımmı gözlerimi , hep kulağım bir ses arıyor arkadan. Çıksan gitarınla , kemençenlede dalıp gitsem uzaklara diye..
Sahi bu çernobildendi dimi tüm kanserler..
Bazen bildiğin ana avrat küfrediyorum abi.. Bu kanserede böyle hastalığada . Ya öldürüyor yada süründürüyor namussuz , biliyorum bende abi öyle bakma bana.
Saçlarının döküldüğünü gördüğüm zaman kendimi ' kel ' olarak hayal etmiştim , şuan 'kelim' demekki herşeyi hayal etmemek gerekiyor.
Bugün öyle içlenip yazmak istedim , iki üç seferde çernobile küfrettim ama sıradan küfürlerdi.
Neyse abi , umarım o tarafta o güzel saçlarına tekrardan kavuşmuşsundur , üç beş bişelerde bana yollasan yazın kafam pişiyor kışında donuyor
ne pis birşeymiş bu.
Şuan dinlediğim şarkın ile veda edeyim sana.
Haydi eyvAllah..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder